Yaz'ın Öyküsü: Herkes sussun, Yaz anlatsın!

''Bu yaz hiç bitmesin diyeceğiz.''
Ayfer Akay

Fragmanları döndüğünden beri merak ettiğim yaz dizilerinin içerisindeydi. Ama hikâyesi, ama müzikleriyle. Ve tabii ki ortada dönen “Vildan Atasever anne rolünde mi!..” söylemleriyle. Yayının pazartesiden pazar akşamına alınmasına ayrıca sevinen ben, kendimi diziye kaptırmış, sanki haftalardır izliyormuş gibi hissettim.

Sanılanın aksine, kayınvalide değil kayınpederin gencecik insanlara yaşattığı acımasızlığın bedelini ödeyen ve ödemeye bir ömür devam edecek insanların öyküsünü ne de güzellikler katarak anlatmışlar.

Yetiştirme yurduna bırakılmış asi ruhlu, gencecik kız Yaz (Ece Çeşmioğlu) karakteri tam da “kız, babaya çeker” sözünün doğrularcasına oluşan asi karakteriyle rolünün hakkını vermiş. Özgürlüğü için her şeyi göze alması ve sevdikleri için vazgeçişleri üzerine cuk oturmuş.

Vildan Atasever (Umut) güçlü, gururlu, başarılı iş kadını profili ile ne de güzel anne olmuş. Hele Mert'e (Tansel Öngel) tokat attığı sahnede gerçekliği iliklerimize kadar işletti. Mert, içindeki çocuğu büyütebilirse çok güzel olacak; fakat bu zengin serseri hali hoşuma da gitti. Yurt önüne gelerek kendi kendine konuşma hali ile Yaz’a denk gelme sahnesinde de oyunculuğu ile bir kez daha göz doldurdu. Sadece Tansel Öngel sanki kendi sesiyle oynamamış da dublaj yapılmış gibi duruyordu. Konuşurken kullandığı tonlama kulağıma hep bir garip geldi.

Gelen bir telefon, kaybedilmiş 18 yıl, bir anda ortada beliren “çekirdek aile”. Ve asıl şimdi başlıyor, dedirten hikâyesi ile hoş geldi Yaz’ın Öyküsü. Tam yerinde beliren müzikler için Atakan Ilgazdağ’a ve güzel başlangıç yaparak evlerimize girmesine emek veren tüm ekibe teşekkür ederek, ben bu yaz hiç bitmesin diyorum.

Enerjileri bol, reytingleri yüksek, yolu açık olsun.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER