Ben Yegane 30 yaşındayım Bakü’de yaşıyorum.
-Neden Karadayı? Karadayı'da sizi ilk çeken neydi?
İlk tanışıklığımı yazayım. Yaz olduğu için fazla televizyon
izlemiyordum. Bir akşam Atv’de Karadayı tanıtımını ve başrolde Kenan
İmirzalıoğlu ve Bergüzar Korel’in oynadığını gördüm ikisinin de hayranı
olduğum için ne olursa olsun bu diziyi izlemeliyim dedim kendime. Yani benim Karadayı’yı
izleme sebebim Kenan Bergüzar oldu. Ama izledikten sonra şimdiye kadar izlediğim
dizilerden çok farklı oldu benim için ve bir baktım koyu bir Karadayı hastası
olmuşum. "hiç de pişman değilim"
-Diziye Mahir'in gözünden mi yoksa Feride'nin gözünden mi bakıyorsun?
Diziye hem Mahir'in hem de Feride'nin gözünden bakmaya çalışıyorum.
Evet, ara sıra yaptıkları için Mahir’e kızsam da yeter artık Feride’yi
ağlatma desem de Feride’nin Mahirin peşinden koşmamasını biraz da Mahir’in
Feride’nin peşinden koşmasını ve artık Mahirin Feride’yi kaybetme korkusunu
yaşamasını istesem de kalbimde Mahirin doğru yaptığını biliyorum. Feride’ye
zarar vermemek için kendinden uzak tutmaya çalışıyor ama bilmiyor ki; Feride ne
yaparsa yapsın Mahiri bırakmayacak.
-Sizce bu aşktan mutlu final çıkar mı?
Bence bu aşktan güzel eşi benzeri olmayan mutlu final olur ya da
olmalı. Ama ilerideki bölümleri düşünürsek hele Mahir’in kabadayı olduğunda
Nazif babanın Feride’ye söylediklerinden yola çıkarak mutlu son olacağını
düşünmüyorum. "Karadayı ailesi terlikleri fırlatmayın!" Bu sadece
benim düşüncem ve inşallah düşüncelerimde yanılırım ve hafızalarımızdan
silinmeyecek mutlu sonla veda ederiz Karadayı'ya.
-Böyle
özel bir aşk olmasa bu diziyi izler miydiniz?
Mahir
Feride aşkı gerçekten çok özel bir aşk. Böyle özel aşk olmasaydı da sırf Kenan
İmirzalıoğlu Bergüzar Korel uyumu Çetin Tekindor gibi usta oyuncu için bile diziyi izlerdim ve
izlediğim içinde hiç
bir zaman pişman olmadım. Asıl bu diziyi izlemeseydim çok pişman olurdum.
Karadayı ister oyuncularıyla, ister senaryosuyla, ister de Mahir Feride aşkıyla
dört dörtlük bir dizi.
-Tek
kelime ile sizin için Karadayı nedir?
İzninizle
ben sorunun biraz dışına çıkacağım. Karadayı benim için çok şey İfade ediyor.
Üç yıldır olmazsa olmazlarım arasında. İlk önce Karadayı benim için dizi
olmaktan çoktan çıktı. Karadayı’nın bana öğrettiği çok şey oldu, sabırsız bir
insan olduğum için ilk önce sabırlı olmayı ne olursa olsun umudumu
kaybetmemeyi, tanımadan görmeden sevebilmeyi, imkansız diye bir şeyin
olmadığını öğretti. Hayata bakış açımı değiştirdi ve Karadayı ailesinin güzel
kalpli insanlarını tanımama vesile oldu. Bu yüzden Karadayı benim için tek
kelimeyle bir dizi yok hayatın ta kendisidir.
- Seninle sürekli
konuşuyoruz. Sevmediğin karakterler hakkında eğlenceli atışmalar yapıyorsun.
Karşına Mehmet Saim ya da Belgin çıksa ne söylersin?
Mehmet
Saim’le karşılaşmış olsaydım ilk önce onun gözünün içine bakardım. Sonra ondan
ne kadar nefret ettiğimi babanın evlada olan sevginin evladın canını yakarak
ona acı yaşatarak olmadığını söylerdim. Her kese açık alan olduğu için içimdekileri
tam yazamıyorum ama Karadayı ailem benim neler söyleyeceğimi
anlamışlardır. Gelelim Belgine onunla karşılaşsaydım ona Mahirden uzak
durmasını ne yaparsa yapsın onun kalbine giremeyeceğini ve Mahirle konuşurken
sırıtmamasını söylerdim. Tamam tamam kendimi tutamayıp saç baş dalardım.
Sonsöz: Sana ve bu röportaj için beni seçen her kese çok teşekkür ederim. Karadayı
ailesinin bir ferdi olduğum için çok mutluyum. Hepinizi çok seviyorum. İyi ki
varsınız iyi ki sizleri tanımışım…
CAN KARADAYI'cılar...