Karadayı hayattır

Karadayı hayattır
Hülya Yılmazer
26 yaşındayım. Adanalıyım. İstanbul'da yaşıyorum. Daha doğrusu yeni yaşamaya başladım. Yeni bir hayat kurma yolunda iş görüşmelerim sürüyor. Karadayı Aşıkları ( Bergüzar Korel ) adı altında birleştiğimiz bir grubumuz var... 

-Neden Karadayı? Karadayı'da sizi ilk çeken neydi?

İnanın bu soruyu defalarca ben de kendime sordum. Tek bir cevap bulamadım. Birden çok sebebi var izlememin. Oyuncu kadrosu, dizinin konusu ve yıllardır hayranı olduğum Bergüzar Korel'in katkısı çok fazla izlememde. Genel olarak Karadayı gerçekten herkesin kendinden bir parça bulacağı bir dizi. Üçüncü sezonuyla devam etmesi de her şeyi açıklıyor aslında. Gelelim “Neden Karadayı?” sorusuna. Galiba özlemini duyduğumuz tüm her şeyi Karadayı' da bulduk. Mahir ile Feride'nin imkansız sevdası, aile ve komşuluk ilişkileri, insanların birbirine duyduğu güven duygusu... O zamanın  Türkiye'sini anlatması da dikkatimi çeken bir başka yönü. Dönem dizileri çok fazla çekildi şimdiye kadar ama hiçbiri Karadayı gibi değildi bana göre. Yeri geliyor ufak tefek hatalar yapılabiliyor. Bu hatalar elbette ki olacak. Karadayı'da sizi ilk çeken neydi? Dürüst olmak gerekirse tesadüfen kanalları gezerken gördüm. O dönemde özel sebeplerimden dolayı her türlü sosyal medyadan, televizyondan uzaktım. Sosyal medya ile olan bağım da Karadayı ile tam olarak başladı diyebilirim. Kuzenim bizde idi. Kanal gezerken baktım Karadayı var, tekrar bölümü. Yanılmıyorsam 2.bölümü idi. Hemen izlemeye başladık beraber. Sonra Bergüzar Korel'i gördüm. Kenan İmirzalıoğlu ve Çetin Tekindor da hemen arkasından... Oyuncu kadrosundan izlenecek bir dizi olduğu zaten belli idi. Konuya biraz hakim olduk. Bir yandan kuzenimle muhabbetini yapıp anlamaya çalışıyoruz. Bir yandan da nasıl kaçırdık şimdiye kadar diye veryansın ediyoruz. Tekrarı biter bitmez hemen bilgisayar başına gidip ilk bölümden başladık izlemeye. O gündür bu gündür izliyorum. Ve iyi ki izlemişim. Hayat bazen bize güzel tesadüfler sunar. Bu tesadüf sayesinde tanıştım Karadayı’yla ve birbirinden değerli Karadayı Ailemizle... 

- Diziye Mahir'in gözünden mi yoksa Feride'nin gözünden mi bakıyorsunuz?

Aslına bakacak olursanız ben her ikisinin gözünden de bakıyorum. Hani "Oğlan bizim, kız bizim" derler ya işte tam da öyle bir durum. Yeri geliyor Mahir'e hak veriyorum, yeri geliyor Feride’ye... Mahir’in penceresinden bakıldığında şimdiye kadar yaşadıklarını düşünürsek, o çok haklı. Bu uğurda çok savaş verdi. Çok kayıplar yaşadı. Dile kolay öz annesini kaybetti. Babası neredeyse asılacaktı, onu ipten aldı. Feride'nin katkısı yok mu, elbette ki var. Ama Mahir, Salih olarak adliyeye girmeseydi ve bu uğurda sevdasını bile hiçe saymasaydı, Nazif Baba çoktan asılmıştı. Dizinin başından beri Kara ailesi ile uğraşıldı. Mahir'i sindirmeye çalıştılar, neler neler yaptılar… Mahir yine de pes etmedi. Feride'nin yanında yer alması Mahir'i daha da güçlendirdi. Gücünü aşkından aldı her iki taraf da. Yeri geldi iki taraf da hata yaptı, birbirlerini istemeden üzdüler. Sevdaları güçlü olmasaydı en ufak bir depremde yıkılırdı. O yıkıntıların altından da kalkamazlardı...
Evet, Mahir en son ki kayıplarından sonra bir yola çıktı. Çünkü acısı çok büyüktü. Bir yanda öz annesi bildiği Safiye Anne, bir yandan sarı kafa Küçük Nazif'i kaybetti. Mahir anladı ki bu böyle yürümeyecek, en tepedeki beyefendiyi bulmazsa daha çok kayıplar verecek. O yüzden Kabadayı alemine girmeye karar verdi. Tabi bunun bir bedeli var. Sevdası Feride’sini korumak için ayrılmak zorunda. Nazif Baba'dan da onay istedi, alamadı. Ailesinden de vazgeçti ama yoluna devam etti. Bu noktada ben Mahir'e hak veriyorum. Başka çaresi kalmadı çünkü. Canından vazgeçmek kolay bir şey değil. Feride’yi kendinden uzaklaştırma çabası da mantıklı. Çünkü kendinden bile öne koyduğu sevdasına zarar gelsin istemiyor. Biliyor ki o alem tehlikeli, yanında kim durursa onu da yakacak. Feride de vazgeçirmeye çalışıyor. O da kendi tarafından haklı. Onun da yaptığı Mahir'in yaptığının aynısı. Ben karar veremedim. Sözü sizlere bırakıyorum... 

- Sizce bu aşktan mutlu final çıkar mı?

Biraz sancılı ayrılık dönemi olacak. Yeri gelip Feride'ye, yeri gelip Mahir'e kızacağız. Bu şekilde iken mutlu olmaları mümkün değil zaten... Mehmet Saim duracak mı sanki? Yine Mahir'i öldürmek isteyecek. Yine dost görünüp sırtlarından vuracak. Gözünü kan bürümüş, hiçbir şeyi gözü görmüyor. Kendi canını, kızını hiçe sayan birisinden her şey beklenir. Buna bir de Kabadayı alemi eklendi. Mahir'in düşmanları daha çok artık. Hal böyleyken mutluluk onlara uzak bize de hayal şimdilik. Gözümüzü korkutan o sekiz ay sonrası mahkeme sahnesi. Kim bilir neler yaşandı da Mahir ile Feride o hale geldi, iki yabancı gibi... Mahir amacına ulaştı, Feride’yi kendinden uzaklaştırmış belli. Beni daha da korkutan Mehmet Saim’in pislikleri ortaya çıkınca Feride ne yapacak, bunu nasıl kaldıracak? Babasına olan düşkünlüğünü hepimiz biliyoruz. Bu sefer kendisi Mahir'in yaptığını yapacak ve onu kendinden uzaklaştıracak belki de. Belki intiharın eşiğine gelecek (Allah korusun). Ama bu zor günlerinde yine Mahir destek olacak, teselli edecek. 
Ben mutluluğun final sahnesine saklanmasından yana değilim. Mahir ile Feride'nin mutlu yaşamlarını, Deniz ve Bahar'ı uzun uzun görmek isterim. Güzellikler göz kırpışı kadar kısa olmamalı... Her şey bittiğinde bu aşktan mutlu final bekliyorum. Klişe Türk Filmi gibi olmayacak dizimiz. "En son umut ölür" demeyi dizimizden öğrendik biz. Bu noktada senarist hanımlarımız Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon' a güveniyorum.

- Böyle özel bir aşk olmasa bu diziyi izler miydiniz?

Sanırım izlemezdim. Biz bayanlar olarak aşk dizilerini severiz genelde. Her aşk dizisi de gerçekten izlenmiyor. Oyuncularımızdan kaynaklanıyor, aşkın bu kadar tutulması, izlenmesi... Her oyuncu bu konuda başarılı da olamıyor. Boşuna demiyoruz kurgu tarihinin en iyi çifti diye. Gerek Bergüzar Korel, gerek Kenan İmirzalıoğlu çok başarılı bu konuda. İkisini de ayrı ayrı tebrik ediyorum, yolları açık olsun. Feride ve Mahir'i başka biri oynasa inanın bu kadar tutulmazdı. Her duyguyu gerçekten yaşamış havasında aksettiriyorlar. Tabi bu bazı insanları farklı düşüncelere yönlendiriyor. Bu da oyuncuların başarısının, doğru bir iş yaptıklarını alenen gösteriyor. Bu aşk her bakımdan çok özel. Hayran olduğumuz, yeri gelip özendiğimiz bir aşk. İnsan bir durup düşünüyor: “Gerçekten böyle aşk var mı?” diye. Hayal ürünü tadında ama gerçekmiş gibi bir aşk Mahir-Feride aşkı... 
Sadece Feride-Mahir aşkı değil tabi izleme sebebim. Karadayı her yönden bam telimize dokunan bir dizi. 

- Tek kelime ile sizin için Karadayı nedir?

Tek kelime ile Karadayı'yı ifade etmek gerçekten zor. Kısaca "Hayatımızın Gerçeği" diyebilirim. Aşk, aile, dostluk, bağlılık, gurur, sevgi, merhamet adına tüm duyguların yer aldığı kocaman bir gökyüzü sanki. Her insan kendinden bir şey bulur. Yeri gelir onlarla mutlu olur, onlarla ağlarız. Sevinçlerini katık ederiz, bizler de ortak oluruz. Yıllar geçse de Karadayı dizisi unutulmayacak, efsane olacak. Salı günü sokakta, caddede, otobüste Karadayı konuşuluyorsa gerisini siz düşünün... Dizimizin yolu açık olsun. 

- En iyi seyirci anketini kazandınız. Sizce de iyi bir Karadayı izleyicisi misiniz?

İyi bir seyirci miyim? Olmaya çalışıyorum demek daha doğru olur. Çünkü mutlaka eksiğim, kaçırdığım, geri kaldığım yerleri vardır. Bazen anlayamadığım ya da bilmediğim yerleri olabiliyor. Ankette birinci olmama çok şaşırdım, beklemiyordum. Ödülün ne olduğuna bile bakmadan soruları cevaplamaya başladım. Sonucunda da kazandığımı öğrendim, mutlu oldum. Karadayı seyircisi olmanın büyük bir gurur olduğunu bir kez daha fark ettim. Hayatımız Karadayı oldu. Tabiri caizse onunla yatıp, onunla kalkıyoruz. Bölümleri defalarca izliyoruz, replikleri ezberliyoruz. Hayatımızın içinde olduğu için yaşamımıza yansıması da oluyor haliyle... 
Twitter'da tahminlerimiz, bölüm üzerine yorumlarımız ve beklentilerimiz oluyor. Karadayı sayesinde çok güzel insanlarla tanıştım. Mahir&Feride Fan Club sayesinde tek bir çatı altında toplanıp, oradan sohbet edebiliyoruz. Ailemiz iyi ki var ve hep var olsun. Gerçekten seviyeli, farklı bir seyirci kitlemiz var. Benzemez kimse bize... 

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER