Hayatında ilk kez set
ziyareti yapmış bir insanın izlenimlerini okuyacaksınız. Bol miktarda detay ve
o detaylardan fışkıran güzel anlar içerir haberiniz olsun.
Bir kaç ay evvel
tanıştığım, oturup sohbet etme şansı bulduğum yönetmen Yıldız Hülya Bilban’ın
yeni bir projeye başladığını öğrendim. Zaten buluştuğumuz gün olası ihtimallerden konuşmuş
ve “Bir ara röportaj yapalım mutlaka” deyip ayrılmıştık. Tam vaktiydi. Ömrüm Sessiz Bir Çığlık dizinin çekimlerine başlamıştı. Aradım,
röportaj yapalım istedim. “Olur” dedi
sağolsun. “Nasıl yapsak?” diye konuşurken “Sete gel” dedi. İnsanlık için küçük
ama benim için o çok büyük cümleyi duyduğumda hissettiklerimi saysam buradan
sete yol olur.
İlk duygu kesinlikle
mutluluk, sonrası telaş. Ben ne yaparım orada? Ayak altında olur muyum? Acaba
bu ziyaretten bir set yazısı çıkarır mıyım? Gördüklerimi merak edenlere aktarabilir
miyim? diye bir derde düştüm. Bir de bilmiyorum ki set nasıl bir yerdir. Mahrem
ve özeldir de en nihayetinde. İki gün kıvrandım. Doğruya doğru.