Bülent Turgut: Berlinale'de yabancıların ilgisini Türkiye'ye çekebildik

● Türkiye Sinemasını pazarlarken İstanbul Büyükçekmece’de kurulmakta olan film stüdyosundan da bahsediyor musun? Yapım sürecinde kolaylık sağlayacak bir alan olarak tanıtımı yapılıyor mu örneğin?
Burada kataloglarımız var ve bu katalogların hepsinde film alım satımcısından meslek örgütlerine, üretilen filmlerden festivale kadar her türlü veri mevcut. Standa gelenler ihtiyaç duydukları bu kataloglardan bulabiliyor. Bunun yanı sıra şu ana kadar standımızda birebir iletişim kurduğumuz insan sayısı 1000’in üzerinde. Bu katılımdan ve edindiğimiz bilgilerden insanların büyük ilgisi olduğunu öğrendik, dizilerin yarattığı ilginin sinemaya da olduğunu görüyoruz. Art house kısmında Türkiye zaten önemli sinemacılar çıkardı, bu isimler de sinema dünyasında kendilerine yerler edindiler. Berlin’de de yönetmenlerimiz ve filmlerimiz var, bunlar arasından Tuzdan Kaide’nin yoğun ilgi gördüğünü söyleyebilirim, Güvercin’e de ilgi söz konusu.

● Turkish Brands for World Cinema paneli hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Ne amaçla düzenlendi, hedefiniz neydi?İHKİB’ten (İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) elde de ettiğimiz verilere göre Türkiye’de 7000 firma ihracat yapıyor. Öyle ki burada, tekstil alanında dünyada üçüncü sırada yer aldığımızı öğrendim. “Sinema moda ilişkisi çok güçlü bir ilişki, bir panel düzenlesek bize destek olur musunuz?” diye sorduk, aralarında Hikmet Tanrıverdi’nin de olduğu ihracatçılar sağ olsunlar destek vereceklerini söylediler hatta ilgilerini çeken bu konuya yatırım yapmayı düşünüyorlar. Zaten Türk markalarının yurt dışında markalaşması için filmlerin içerisinde yer almaları lazım, buna yerli filmler de dâhil. Panelimizde bu konuya dikkat çekmeye çalıştık, çok güzel ve çok renkli geçti, güzel sonuçlar elde edildi. Hatta Cannes’da ve bütün büyük uluslararası festivallerde tekstilciler, hazır konfeksiyoncular, kostüm tasarımcıları hep birlikte yer alalım diye ortak bir sonuca varıldı. Atıl  Kutoğlu kafasında kostüm ve dizayn stüdyosu kurma fikri olduğunu dile getirdi. Türkiye’de var bunlar ancak panelin kurumsallaşma adına iyi bir adım olacağını düşünüyorum.  

Turkish Brands in Action’da Türkiye İhracatçılar Meclisi, Sayın Mehmet Büyükekşi’nin desteğiyle bir portal kurdu. Bu portal bu yıl aktif olacak lansmanını Cannes Film Festivali’nde yapacak. Yapım aşamasında kısıtlı süremiz olduğu için Berlin’e yetiştiremedik, ama tanıtımını yapıyoruz. Turkish Brands in Action’ın hedefini şöyle açıklayayım, diyelim ki ben bir Türk markasıyım, Kazakistan ya da Almanya’ya ihracat yapıyorum. Hedef kitlemle buluşacak bir film var ancak bu filmden haberim yok. Sinemacılara, uluslararası sinemacılara açık, uluslar arası ortak yapımlardaki yerli sinemacıların da dahil olduğu bu portalda Türk ihracat markalarına başvuracaklar. Örneğin ayakkabıya mı, arabaya mı, mobilyaya mı ihtiyaçları var, bu ihtiyaçlarını dile getirecekler, ayrıca maddi yardım talebinde de bulunabilecekler. Kısacası Türk ihracatçıları markalarla buluşturacağız. Sonuçta tanıtım için milyonlarca dolar harcamanıza gerek yok, buzdolabı üretiyorsanız filmin içerisine buzdolabı koymanız yeterli, ihtiyaç varsa tabi. Özellikle art house için önemli bir portal burası, her türlü tasarruf onlar için çok değerli. Markalar cephesinden bakacak olursak, uluslararası markalarımız da örneğin Kazakistan’da mağazalar açıyorum, buradaki filmcilere destek vermek istiyorum diyecek, kendini böyle böyle tanıtmış olacak. Yani çift taraflı bir portal, markalarla sinemacılar arasında bir evi çöpçatanlık. Yabancıların da ilgi gösterdiği bir fikir oldu, işleyecek. Bana kalırsa önemli bir adım. Kültür Bakanlığı çerçevesinde yürüyecek tabii. Zaten burada niyetimiz farklı olmak, Türkiye’nin tamamını temsil ediyoruz ve farklı düşünerek dikkat çekmek istiyoruz. Poster seçimimiz bile dikkat çekme, fark yaratma amacında.

 

● Evet, festival alanın hemen yer yerinde gördüğüm, dikkat çeken, diğerlerinin arasından sıyrılan bir poster.
“Nasıl dikkat çekeriz?”e odaklandık. Herkesin afiş, poster ve fotoğraf kullanacağını düşündüğümüz için farklı bir yöntem denemek istedik. Başarılı olduğumuzu düşünüyoruz çünkü herkes “Türkiye’de ne va?” diye standımıza geldi, bu da afişin hedefine ulaştığını gösteriyor. Önemli yerlerde billboardlar kiraladık. Yalnızca Kültür Bakanlığı’nın verdiği parayla değil, sektörün diğer bileşenlerini de bir araya getirerek, buradaki ekonomiyi büyüterek, buradaki etkinlikleri çoğaltarak farkındalığı arttırmaya çalıştık. Türkiye sinemasını hak ettiği yere gelmesi için mücadele ettik, etmeyi de sürdürüyoruz.

● Organizasyon Türkiye sineması için oldukça verimli geçti yani.
Evet, döndüğümüzde de oluşturduğumuz veritabanını meslek örgütleri, sinemacılar, dağıtımcılar, yapımcılar ile Kültür Bakanlığı bünyesinde paylaşacağız. Bunun dışında talepler de oldu, art house filmlere ortak olmak, Türkiye ile ortak yapım yapmayı isteyenler çıktı. Dizi yapma talebi bile geldi, bizler de bu talepleri muhataplarına ulaştıracağız. Bu standın amacı zaten bu, gelen talepleri değerlendirmek, veritabanı haline getirmek ve ülkede doğru insanlara ulaştırmak. Bu verileri de ilerleyen günlerde paylaşacağız.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER