"Hepimiz kardeşiz, bu kavga ne diye?"
Bu sırada Eren ve Toprak da başka cephelerde savaştaydılar. Ve Toprak asıl şok edici sırrı ortaya çıkardı. Meğer Eren’le Açelya sevgili değil kardeşmişler ya! İşte bunu hiç beklemiyordum. Şimdi Açelya ile Eren kardeş, Açelya ile Cesur kardeş. E Cesur’la Selin de kardeş. O zaman Selin’le Eren de kardeş, bir de Melisa var tabii. Bu durumda Ilgaz’la Eren de kayınbirader oldu. Oldu mu sana dallı budaklı bir soy ağacı daha! Yalnız kim kimin annesi, hangi baba ortak, kim öz, kim üvey, çözdüğümde alırsınız birkaç dal.
"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktınız."
Bu haftaki final oldukça yürek burkucuydu, şimdi o kadar kan kaybetmiş olan Barış, bir de suyun içinden kurtulur mu? Bence çok zor. Ama belli mi olur? İnşallah haftaya şuraya Barış’ı harcadılar matmazel yazmam.
Fragman fena, haberler de pek iç açıcı değil. Maalesef, final sözü telaffuz edildi. Ayrıntıları şuradan öğrenebilirsiniz:
Bölümden kısa notlar
*Eren’in evini kızlar üs olarak kullanır oldular. Eh yabancı da değilmiş yani.
*Eren’in zaten ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde olan Açelya’nın annesine "siz Açelya’yı görüyor musunuz" diye sorması neyin kafasıydı?
*Bir ara kendimi room escape oynuyor gibi hissettim. Açelya’nın annesinden anahtar al, Selin’lerin evden hafıza kartını bul, kartı A’ya ver, ama kaçamadık, yine sırlar, yine sırlar.
*Eren’in toprağa gömülü Barış’ın telefonunu evin ta tepesinden duyması, abartılı bir Samsung reklamıydı adeta. Sloganı da şöyle olurdu herhalde: “Sesi o kadar güçlü ki çooook uzaklardan bile duyabilirsiniz.”
*Melisa Şenolsun’un performansını bu bölüm çok beğendim.
*İtiraf edeyim, Eren’in telefonda konuştuğu kişinin Güven çıkması sonrası, ben ikisinin kardeş olduğunu düşünmüştüm. İster misiniz haklı olayım? Canım o soy ağacına bir dal da benim için ekler misin?