Tatlı Küçük Yalancılar 9. bölümünü geride bırakırken sırlar
gökten yağan dolu taneleri gibi kafamıza kafamıza düştüler. Bu kez beyin yanmadı evet, çünkü beynimiz direkt delindi. Sevgili yayında ve yapımda emeği geçenler! Amacınız
ne? Canımıza kastınız mı var?
Şimdi her şey birbirine girmeden sırayla gidelim. Öncelikle geçen
hafta “A, Janset’miş meğer” diye davul çalmadık. Neden? Çünkü “ne
A’lar gördük şimdiye dek aslında yoktular” dedik. Janset de tek sahnelik bir A
olduğunu iddia etti Toprak’a. Demek, özel numaradan mesaj gönder altına A yaz,
taktik bu! Kim yaptı, A yaptı. Bir defa A’cılık oynamaya kalkan Janset’in amacı
da Selin’den intikam almakmış. Canım yalnız, şimdi mi aklın başına geldi? Bunca
zaman bekle, şimdi intikam damarın kabarsın. Yemedik. Olayının Toprak’la
Selin’in arasını bozmak olduğunu biliyoruz.
Yalnız farkındaysanız, intikam isteyen hemen çekiyor
siyahları, kar maskesini, eldivenleri takıyor. Tatlı Küçük Yalancılar evreninde, tehdit edip, intikam alma modası
öyle bir standarda bağlandıysa demek...
Görüyorum ama bu kez de şaşı olmuşum!
Janset’in dediğine göre kaza öncesi kendisi de A’dan tehdit
mesajları alıyormuş, mesajları gönderen Açelya’ymış ve kaza sonrası mesajlar
durmuş. En önemlisi de, daha önce zaman zaman ima edilse de, hikâyede ilk kez
biri net olarak Açelya’nın ölmediğini dile getirdi. Tabii şimdi Janset bu, sözüne de gözüne de güvenilmez. Neyse, Janset’e göre son ameliyatı sonrası Açelya onun
odasına gelmiş. O da, tekrar tehdit mesajı almaktan korktuğundan, mecburen görmüyor
numarası yapmış. Yalnız, şimdi bir de vicdan yaptırdı Toprak’cığıma “Selin'e söylersen, bana bir
şey olursa sorumlusu sensin” diye, çocuk kimseye bir şey söyleyemeyecek. Yalanını
ortak ettiği zavallımı. Etti mi sana 55438208. yalan!
Pişmiş (tavuk temsili)
Biliyorsunuz aksiyonsuz dakikamız yok. Kaçırılmalar,
yaralanmalar, tehditler… Tatlı Küçük Yalancılar’da şaşırmak çok sıradan. Hatta
öyle ki şöyle diyaloglar geçiyor: “Bizim size anlatacaklarımız var, neler oldu
bilseniz. Hayır, asıl bizim size anlatacaklarımız var.” Kızların birbirleriyle
aksiyon yarışı yapmaları çok komikti. Hadi bakalım kimin aksiyonu kiminkini
döver!
"Hayır, asıl bizim size anlatacaklarımız var!"
Sosyal medyada sık sık ekranın en yakışan çifti anketine
denk gelmişsinizdir siz de. İddia ediyorum Türk televizyonlarında gelmiş geçmiş
birbirine en yakışan çift Melisa ile Ilgaz. İki insan da bu kadar mı gıcık
olur? Melisa hamileymiş, o yüzden kiralarda sürünmesinmiş de evinde kalsınmış.
Ilgaz’cığım senin bu iç güveysi merakının neden olduğunu biliyoruz. Olayların
merkezinde olmak istiyorsun, haklısın. Zira merkez Selin’lerin evi. Yalnız biz
Selin’in annesi Vildan Hanım’ı ne tatlı komşumuzdun sen diye bilirdik, meğer
kendisi de bir diğer sır küpüymüş. Hani şu kaç bölümdür bize anlatılmayan “o
olay” var ya! İşte bence o olay, muhtemelen Açelya’nın da kaybolmasının
fitilini ateşleyen olay.
Bölüm boyu ağlamaktan helak oldu kızcağız. Ama şiş gözler bir insana bu kadar mı yakışır?
A, Barış’ı hafıza kartına karşılık kaçırmış. Tamam da çocuğu
deşmek neden? Bu bölüm yüzümüz gülmedi hiç mesela. Neden? Çünkü Barış’çığım
Hande’ye hiç tatlı tatlı yürüyemedi. Hani bu yokluk içinde Güven bile şirin
göründü gözümüze. Neyse, Ebru sonunda kartın Cesur’da olduğunu açıkladı. Ben
olsam en kısa zamanda bu kızı aforoz ederdim arkadaşlıktan. Çünkü kız
arkadaşlar bir erkek için asla harcanmamalı, NET! Herkes aradı, Güven kartı
buldu, ama Selin son bir hamleyle kartı ele geçirdi.
Bölümü izlerken şoklara giren biz (temsili)
Bölümün ilk şokunu da bu sırada öğrendik. Eren’in gizli
telefon arkadaşı meğer Güven’miş. Bu arada A’yı maşallah tanımayan yok, Güven
de A’nın tüm marifetlerinden Eren sayesinde haberdar tabii. Güven’le kızların yüzleşmesi
bölümün diğer şok sahnesiydi. Yalnız Güven’in Selin’e “zeki geçiniyorsun ama şu
sinyal geçirmez torbalardan edinememişsin” ayarı çok iyi değil miydi? Güven bir
anda kızların müttefiki haline geldi ve A’ya pusu kuruldu. Ama gördük ki
Güven’inki sadece caka satmakmış. A’yı elinden kaçırıverdi. Bu arada bu defaki
A kesin erkekti.