İki sezonu birbirine bağlamak demişken Şehzade Kasım’ın
kırdığı cevizleri öğrenince ona canını almadan uygun bir ceza verebilmek için
kendisiyle mücadele eden Murad’ın çocukluğuna ve çocukluk travmalarına geri
dönmek için de güzel bir fırsat yakalanmış oldu. Sezonun ilk bölümünde Murad’ın
dizginlenemez öfkesinin ve nefretinin sebebini anlatabilmek için Genç Osman’ın
Yeniçeriler tarafından katledildiği günün hatırlatılması yerinde olmuştu ama sonuç
olarak dolaylı yoldan öğrendiği ve kin dolduğu bir trajediydi bu.
Ağabeyi Şehzade Mehmet’in katledilmesini ise direk kendi
gözleriyle görmüştü ve bir çocuk için tam anlamıyla yıkıcı olan, Murad’ın
kişiliğindeki değişimin anahtarı olan asıl travma buydu. Bu noktanın es
geçilmediğini görmek güzeldi. İlk sezonun dizinin hikayesini anlatmaya başlamak
için yanlış bir nokta olduğu, dizinin ne kaybettiyse bu yüzden kaybettiği şeklindeki
yorumları da bir kere daha haksız çıkarmış oldular böylece.
Evet, diziye adını veren Kösem Sultan o dönemde pek de
etkisi olmayan bir şahsiyetti ve büyük entrikalara zaman zaman gereksiz şekilde
fazla dahil edilmesi seyircide karaktere karşı bir antipati oluşturmuştu belki
ama Mustafa’nın neden ve nasıl delirdiğini geçen sezon en ince ayrıntısına
kadar görmemiş olsak, Murad’ın çocukken tanık olduğu trajedileri izlememiş
olsak bu bölümde yapılan hatırlatmalar ve eklemeler yerini asla bu şekilde tam
olarak bulmazdı diye düşünüyorum. Sonuçta bu dönem karakterlerin kişilikleri ve
motivasyonlarında tanık olduğumuz her şeyin kökenleri aslında bir önceki dönemde
saklı. Eksiğine gediğine rağmen iyi ki çekilmiş ve iyi ki izlemişiz ilk sezonu
diyorum.
Nurgül Yeşilçay ve Sibel Taşçıoğlu’nun karşılıklı restleşmelerini
seyretmek de giderek daha lezzetli bir hal alıyor. İki oyuncu da karakterlerin
arasındaki soğuk savaşı ve gerilimi çok güzel yansıtıyorlar. Her ikisi de
amansız kadın sultanların taşıması gereken duruşu ekrandan mükemmelen seyirciye
geçiriyorlar. Açıkçası Kösem Sultan - Farya savaşını izlemektense Kösem Sultan - Gülbahar Sultan savaşını seyretmek çok daha cazip geliyor bana. Zaten Nurgül Yeşilçay’ın kıyafetleri, taçları, takıları o kadar
göz alıcı ki duruşuyla da birleşince Kösem Sultan’da görmek istediğimiz asaleti
nihayet sonuna kadar görebiliyoruz bu sezon.
Ayrıca makyajın da Kösem karakterinde son derece etkili
bir şekilde kullanıldığını düşünüyorum. Aslında Muhteşem Yüzyıl tarihini
düşündüğümüzde kadın sultanlar yaşını başını alıp olgunlaştıkça karakterleri
canlandıran kadın oyuncuların makyajlarının azaltıldığına, hatta neredeyse hiç
kullanılmamış gibi azaltıldığına tanık oluyoruz. Bu durumun tek istisnası
Valide Hafsa Sultan’ı canlandıran Nebahat Çehre’ydi. Saraydaki en yaşlı kadın
sultanı canlandırmış bile olsa makyajıyla, kıyafetleri ve takılarıyla genç
kızlardan bile daha göz kamaştırıcı ve güzeldi.
Hatice Sultan, Mahidevran Sultan, Gülfem Sultan, Nurbanu
Sultan ve hepsinden önce de Hürrem Sultan ise yaşlandıkça makyajları azaltılmıştı.
Hele hele Vahide Perçin’e neredeyse hiç göz makyajı bile yapılmamıştı. Meryem
Uzerli’nin gençliğinin de getirdiği göz alıcılığından sonra göz makyajı bile
kullanılmayan Vahide Perçin’in Hürrem’i olduğundan da yaşlı görünüp seyirciyi
en başta temelli şoka uğratmıştı.
Nurgül Yeşilçay ve Kösem’de bu yöntemin -en azından
şimdilik- devam ettirilmemesi bence çok isabetli bir karar. Kadın sultanlar
yaşlarını aldıkça neden makyajdan uzak durup sararıp solmuş hasta görünümlü kadınlar gibi
dolaşsınlar ki? İnsanın Nurgül Yeşilçay’ı gördükçe gözleri kamaşıyor cidden.
Bir yılı daha geride bırakıp yepyeni bir yıla giriyoruz
bu gece. Ülke olarak zor ve sıkıntılı günlerden geçtiğimiz muhakkak. 2017’nin her
şeyden önce ülkemiz ve bizler için çok daha güzel ve umut dolu yarınları getirmesini
diliyorum. Dizileri, filmleri aklımız ülkenin yoğun gündemine takılı kalmadan,
hatta zaman zaman suçlu bir şekilde “durum böyleyken biz oturup bir şey olmamış gibi hâlâ dizi izliyoruz”
diye düşünmeden gönül rahatlığıyla izleyebileceğimiz aydınlık günler olsun inşallah.
Muhteşem Yüzyıl ekibine de yeni yılda bol şanslar diliyorum. Lezzeti bol hikayeler ve bölümlerle karşımızda olurlar umarım.
Herkese mutlu yeni
yıllar ve iyi seyirler :))