Boncuk göz ile bal göz^^
Ve bal göz ile boncuk göz.^^ Yiğit’in intikamı geçen haftadan başlamıştı. Bu hafta üzerine koyarak devam etti. Evlenme teklifine net cevap vermese de Deniz Aslan bayılarak olumsuz yanıt da vermemişti. Asıl yapmaları gereken buluşmayı yaparak bir adım attılar YiDen başlangıcına. Yalnız Deniz için zorluk da başladı. Yiğit’in gerçekleri bilmediğini düşünen Deniz ve Tuna evden CD'yi alma planı yaptı. Yiğit artık bir adım öndeydi ve evi kameralarla donattı. Yalnız o kameraların eve takılmasıyla güvenlik kamerasının alarmı ve hemen akabinde polisin gelmesi jet hızındaydı. Lütfen bana da şirketin bilgilerini verir misiniz? İşler bu kadar hızla dönüyorsa ülkede sorun da sıra da olmaz. Hemen peşine Yiğit’ten gelen ikinci olay. Deniz kızın ailesiyle tanışmak istemesi. Eeeeee Elif teyze sıra geldi Balcı’ya. Sen mektuptan vazgeçersen böyle olur. Deniz’in imdadına annesi yetişti. Yalanlar yalanları öyle bir doğurdu ki ipin ucu kaçtı bir kere. Cast ajansından anne baba uydurursan biri Ege şivesi konuşurken diğeri Karadeniz şivesine kaçar. Zaten bu kadar şanslı olmaları da ayrı durum. Az biraz zaman geçseydi de öyle aile yemeğine geçseydiniz. En azından biraz Deniz kız ile ilgili bilgi öğrenirlerdi. Her şey çok hızlıydı çok. Oysa bunları sindire sindire izleseydik daha güzel olmaz mıydı? Mesela ben Deniz ile sözde babasının Harmandalı oynamasını daha çok izlemek isterdim. Yiğit daha çok muhabbete girseydi de daha çok sohbet etseydiler.

Yiğit aile yemeğini büyültüp ofistekiler ile beraber yuvarlak masa yemeği için herkesi buluşturdu. Plana dahil olan Deniz de geleceklerden haberdardı da neler olacağını tam olarak kestiremiyordu. Yemek davetine sadece Tuna gelmedi. İrem bile tüm yüzsüzlüğüyle oradaydı. Yiğit’in ilk yemek provasının rüya olacağını tahmin etmemiz pek uzun sürmedi. Ne de olsa Yiğit Deniz’e o kadar sert olamazdı. Kıyamazdı sevdiğine, bakışlarıyla öldüremezdi. Hele nasıl güzeldi gündüz Deniz’e göz kırparken. Dağınık saçı, flörtöz bakışı, çapkın havasıyla çok iyiydi Yiğit Balcı. Arada dağınık kalsın o saç.^^


Ooooo gelin & kaynana gıybeti

Ofise girmeyeyim dedim. Söz etmesem içimde kalır. Çağdaş adamım dedim. Çağdaş ofisin neşesi oldu dedim. Adamı drama bağlamak üzeresiniz. Gazi’nin adamı olsun tamam. Cemal ile sürtüşebilir de. Yalnız yine sahne dışı olmasını sevemedim. Çok güzel sahne çekimlerini yaparken neden cümleler eksik kalıyor. Üstelik sadece orada da değil. Neşe’nin cesaretsizliğinden ötürü ajanstan adam tutmasına tamamım. Ne de olsa o da oyun oynuyor. Yalnız Adamla gün boyu beraber olan insanların akşam bir ince bıyık ile tanıyamamasına ne demeli! Go Flamingo çalışanları gayet akıllı bence. Sadece Gazi’nin tanıyor olarak gerçeği bulmasını benimseyemedim. Ayrıca Gazi’nin sakal ve bıyığa bir şekil yaparsak yakışıklılıkta süper lige transfer olacağını belirtmek isterim.^^

Aslan Deniz <3

Veeeee en sevdiğim yer. Yalanların başlangıcı olan olayı Yiğit’in Deniz’in ağızından duyması. İşte istediğim buydu ve oldu. Çünkü Deniz Aslan olmak bu demekti. Bir kez daha gözümde büyüyen kız. Varsın Yiğit bıraksın. Varsın sonu hüzünlü olsun.(Olmaz muhtemelen.) Şimdi sen Yiğit’in peşinden git. Tuna olmadan. Tuna kırılmadan. Bir de Yiğit’in burunu neden kanadı? Sadece yorgun olduğunda kanamıyor muydu? Hasta mı Yiğit? Klişeye teslim mi oluyoruz demek.

Her hafta uzunnnnn saatler çekim yapmak zor, çok zor. Keşke bu saatler biraz kısaltsa da boşuna konular uzamasa, altı boş sahneler ortaya çıkmasa. Yusuf Pirhasan rejisini o kadar çok seviyorum ki sahnelerin altı boş olduğunda üzüntümün artıyor olması hep bundan. Mesela Buket’in hala neden olmadığı belli değil! Kimse Yiğit Balcı gıybeti yapmadı. Öyle ya adam pat diye bir Deniz'den ayrılıp diğeriyle nişanlandı. Şükür bir tek Ayça’nın gidişi nedene bağlandı. Hazır kontenjan varken Go Flamingo’ya bence bir çalışan daha gelebilir. Başından beri Buket yerine düşündüğüm Burcu Altın gelse de Cemal ile sevgili olsalar.^^ İsteyenin bir yüzü kara. Ofis canlanırken kaybetmese enerjisini. Geçen haftaki her yönüyle daha şık olan bölüm sonrası 21.bölüm konu bakımından çok eksik geldi bana. Mükemmel oyuncular ve Yusuf Pirhasan rejisiyle daha güzelinin olacağını biliyorum. Şikayetim de hep sevmekten, çok sevmekten madam.

Sevgiler.

 * Şebnem Ferah'ın Sil Baştan şarkısından

ETİKETLER :

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER