Bu kıyafetimi de mi beğenmedin Ömer? Senin yüzünden ülkedeki bütün stylingcileri denedim...
Her ne kadar Defne’nin şimdilik Pamir’in kiralık aşk olduğunu öğreneceğini düşünmesem de, bu gerçeği öğrendiği zaman ne yapacağını da kafamda kurmadım değil. Ömer’in kendi hayatında yaşadığı yıkıntı ve üzüntüye Defne sahip olur mu? Zannetmiyorum. Bence Defne durumu öğrendiğinde Pamir’e büyük bir tepki göstermez. Ömer’in yıkıntısının büyük olmasının nedeni, sevdiği kadın da dahil olmak üzere tüm ailesinin ona böyle bir oyun oynamış olmasıydı. Üstelik kendisi Defne’ye deli gibi aşık olmuştu.

Defne’ye oynanan oyun ise Pamir ve Neriman tarafından oynanıyor. Sadece uzak bir arkadaş olarak gördüğü Pamir ile Ömer’in yengesi olmak dışında kendisi açısından hiçbir sıfatı bulunmayan Neriman tarafından… Bir insanın bizdeki kıymetiyle yarattığı hisler doğru orantılı. Ona verdiğimiz değer arttıkça; varlığının yarattığı sevinç, yokluğunun yarattığı özlem ve hatasının verdiği acıyla hayal kırıklığı da aynı oranda artıyor. Dolayısıyla kısıtlı bir paylaşımda bulunduğu Pamir’in kiralık aşk olduğunu öğrenen Defne, tüm kalbini açtığı aşık olduğu Defnesinin kiralık aşk olduğunu öğrenen Ömer kadar yıkılmaz, Pamir’in kendisini kandırmış olmasından dolayı örselenmez. Pamir’in ne kıymeti var ki onun gözünde? Böyle bir konuda büyük bir tepki vermesi onu çok önemsediği anlamına gelir. Belki bazı arkadaşça paylaşımlarda bulunmuş olmasından ötürü küçük bir hayal kırıklığı duyabilir ama üzüntüsü ortalığı yakıp yıkmaz. Sonucunda zaten Pamir’e aşık olmadığı ve asla da olmayacağı için, gerçeği öğrendiği zaman kendisine karşı böyle bir oyuna girmiş olan Pamir’e karşı da duvar örmez.

Hatta Pamir’le bir empati bile yapar gibime geliyor. Benim açımdan ortada benzerlik kurulacak çok fazla bir şey yok. İkisinin de içinde bulunduğu durum, “kiralık aşk olma hali” aynı gibi dursa da, ikisini de bu duruma iten koşullar tamamen farklı. Defne mecburen bu oyuna dahil olmuş fakat oyunun kurallarını da hiçbir zaman yerine getirmemişti. Üstelik aşık olması da onda bir zaaf bölgesi yaratmış ve Neriman da onu hep bu zayıf noktasından vurmuştu. Pamir ise tamamen eğlence için girdi bu işin içine. Sonucunda bir miras elde etmek bile ikinci sırada onun gözünde. Üstelik Defne’nin üstüne çeşitli oyunlar da oynadı. Yani abisinin hayatını kurtarmak için kiralık aşk oyununu kabul etmek ve sırf kendi eğlencesi için bir genç kızın duygularıyla oynamak arasında epey bir fark var. Sonucunda iki tarafın da, aşk oyunu oynadığı kişiye aşık olmuş olması iki tarafı eşitlemez. Hele ki Pamir’in duruma girme nedenlerini aklamaz.


Heidi'nin Clara'sına benzemişsin be Defne'm.:)

Ancak elimizde, kendisini korumayı bilmeyen, sevdikleri söz konusunda olunca kaplan kesilmesine rağmen, kendisine gelen saldırıları çok da umursamayan iyi niyetli bir Defne var. O bu konularda benim gibi biri değil ve sadece üst başlık açısından benzerliği kurup durumu çok da problem etmeden eskisi gibi hayatına devam edebilir. Zaten başta da dediğim gibi Pamir’i önemli görmediği için, onun kendisine karşı bir oyunda yer almasını da önemsemeyecektir. Özetle beyler, o kadar koşturdunuz, birbirinizi yediniz ama gerçeği kim söylerse söylesin, durumun Defne üzerindeki etkisi zaten minimum düzeyde kalacak. Kendinizi yorduğunuza değmeyecek.

Aynı beyhude çaba Pamir’in, Defne’nin baktığı her yerde kendisini görünce kendisine aşık olacağını planlamasında da mevcut. Ben ilk görüşte aşka pek inanmam. O, olsa olsa ilk görüşte etkilenme olur, hoşlanma olur. Zamanla içine başka duygular, birtakım yaşanmışlıklar katıldığı, tüm bunlarla harman olduğu zaman aşk mertebesine yükselir. Ama tabi o ilk anda bir kıvılcımın çakmış, kapının aralanmış olması da gerekir. Sakinlik aşkın doğasına aykırı olduğundan sakince, yavaş yavaş sızmak diye bir şey yok. Aşk öyle usulca, planlarla, hep yanında yöresinde durmakla olan bir şey olsaydı, insanlar mesela uzaklardaki bir sevgiliyi yıllarca beklemezdi. Sabırla ancak koruk helva olur, ama Defne Pamir’e aşık olmaz. Çünkü Defne’nin topraklarında çok güçlü bir Ömer hakimiyeti söz konusu, Ömer Defne için bir alışkanlık değil, bir ihtiyaç! Hatta bazen ruhunu ele geçiren bir aşk şeytanı. Dolayısıyla sen oraları işgal edemezsin Pamir. Varlığını kulağına üflesen de bu kız sana sağır. Acısı bir tek, elleri Ömer’in avuçlarındayken hafifleyen bir kızdan bahsediyoruz burada. Karşısında da onun acısını zaten yüreğinde hisseden, onu öyle yaralı bir kuş gibi gördükçe içi acıyan çokça aşık bir adam var.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER