Bu sinirli hâlimle dudaklarımdan çıkacak sözler Defne'min kalbini kıracağına, dudaklarımı dudaklarıyla birleştireyim diye düşünen koca yürekli Ömer İplikçi, Defne'yi öptü. Peki ben mutlu muyum? Değilim! Çünkü öpüşülecek yerlerde çalan telefonlarınız, konuşmanız gereken yerlerde devreye girmiyor kardeşim. Ben el ele, diz dize, göz göze, dudak dudağa Ömer'le Defne'den önce, iletişebilen bir çift istiyorum. Geçiştirilen sahnelerden, üstü örtülen konulardan çok sıkıldım. İzninizle, diziye adını verdiğimiz konu sebebiyle araya giren bir yıllık ayrılığın sonu bu kadar kolay tatlıya bağlanmamalı diye düşünüyorum, naçizane.
Dört bölüm önce neredelerse, şimdi de bir arpa boyu yol ilerlemediler ve bodoslama barışırlarsa da benim gözümde ilerlemiş sayılamayacaklar. Hâlâ flashback isteyecek kadar arsızım hadi bunu bir kenara koyayım. Peki bana Ömer'in ve Defne'nin birbirlerine anlattıkları acıyı da mı yansıtmayacaksınız? Ben koskoca bir sezon beklediğim hiçbir anı alamadım. Biz ikinci sezondayız, neden herkes yeni bir diziye başlamışız gibi davranıyor?
Siz hiç sevmeyi de terk etmeyi de becerememiş olabilirsiniz ama lütfen -anlaşabilmeyi- becerin. Yalvarayım mı? Hiç gurur yapmam. Yalvarıyorum becerin!
Soruyorum sana ey evren! Defne ve Ömer, diğer dizilerdeki ya da normal hayattaki insanlar gibi konuşsa, dışarı çıksa, boğaza karşı bir şeyler içse, adam gibi yemek yese kendini infilak mı edeceksin? Ben isterim ki Defne ve Ömer sokaklarda yürüsün, Fikret'le Ömer yürür. Ben isterim ki Defne ve Ömer bir yerde bir şeyler içsin, İz'le Ömer yapar. Ben isterim ki Defne ve Ömer alışveriş yapsın, Defne'yle Sinan avize bakar. Ben isterim ki Defne ve Ömer lunaparka gitsin, Defne'yle Pamir çılgınlar gibi eğlenir. Senin benimle derdin ne evren? Bu kalbi kırıp kırıp parçalıyorsun! Defne ve Ömer beraber yağlı boya yapıyorlar aman Allah'ım fonda müzik. Ömer, yıllardan beridir atmadığı kahkahayı atıyor. Ne dedi Defne? "Şuraya da evlendiği karısını terk edip giden bir Ömer çizelim." mi dedi, ne dedi? Şu müziklerinizi çiftimden uzak tutarsanız, duacınız olacak noktadayım artık.
Bi' dakika Ömer ya... Sen sorarken böyle olmuyordu ama... Ben nerede yanlış yaptım?
Diyeceksiniz ki şimdi "Al sana sahil". Sahildeler de ne oldu? Öpüştüler bitti. Konuşacaklar mı? Keşke. Ama neden konuşsunlar? Bugüne kadar Defne'nin bir kere konuşası geldi, onda da nikaha beş kala gitti oyunu söyledi. Fonda müzik falan filan da olsa, keşke Defne evden çıkarken uyuyakalsaydım, bölümü zirvede bırakırdım. Eskisi gibiydiler, birlikteyken şahaneydiler. Yine yarım kaldılar, başka bahara kaldılar. Biri de çıkıp demiyor ki, daha kaç bölüm gerek bana, bu sendromu atlatmamıza?
Defne'nin birinin yazdığı izinsiz şiiri okumaya bile kıyamayan hâllerine dönmesini istiyorum. Çünkü ben Defne'yi öyle tanıdım. Derya'ya, Şükrü Abi'ye iyi niyetle bile olsa, Ömer'in arkasından işler çevirtmesinden keyif almıyorum. Çünkü başımıza ne geldiyse, Defne'nin iyi niyetinden geldi. Keza biz bunları işledik. Aynı iyi niyet, "Pamir'in benimle bir alakası yok Ömer. İyicene paranoya yapıyorsun artık." olarak gelirse, düşer kalırım. Çünkü ben bu hikayeyi koca bir sezon zaten izledim. Yansımaları artık sevemiyorum. Alev almasın ortalık, kitap sahipleri karışmasın, rüyalar gerçek olmasın, kıskançlık krizleri aynı yolla tekrarlanmasın. İlla mesele bir tekrara düşmekse, yarım kalanlara odaklanalım. Zaten tamamlanmış olayların bir başka hâlini izlemeyelim. Yarım kalanları tamamlayamıyoruz ki biz, hâlâ çok eksiğiz.
Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden
ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından
ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu
ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirelecek, giderayak.
Ben Kiralık Aşk'ın sonunda, Nazım'ın bu şiiriyle anlatmak istemiyorum hislerimi. Hayallerimizi gerçekleştirelim ve sevdalara doyalım artık.
Ben ömrümde hiçbir şeye Sinan'ın aile babası olmaya adapte olması kadar hızlı adapte olamadığım için, Defne de en son bıraktığımda kiralık bir aşk olduğunu Ömer'e itiraf ettiği için, bu gelinen yere -üstelik geçmişe ait en önemli şeyleri bilmediğim için- adapte olamadım, ne yapayım. İkinci bir şans değil, yeni başlangıçlar istiyorum. Defne ve Ömer artık gerçekten de tanışsın istiyorum. Varsa kusurum, mazur görün. ^^
Sevgiyle ve hoşça kalın, cuma günü tatmin olmak umuduyla...