Genco, bebeği Gökçe'nin anlaştığı aileye vermemekle çıktığı yola, bebeği nüfusuna da alarak tam gaz devam ediyor ama bir adım sonrasını düşünür gibi bir hali yok. Gece bebek yüzünden uykusuz kalıp gündüz tamirhanede güneş gözlüğüyle uyumaya çalışmasından anlayabiliyoruz bunu. Bebek dediğin iki gün o komşuda, üç gün bu komşuda, geceleyin evde… gibi bir düzen(sizlik) içinde büyütülmez. O şekilde büyüyen bir çocuğun psikolojisinde açılacak yaraların hesabını da kimse kimseye veremez.
 
Bölüm boyunca sürdürdüğü kararsızlıktan, içinde büyüyen merak ve merhamet duygularından ve bölüm sonundaki gözyaşlarından anladığımız, Gökçe çok geçmeden bağrına basacak bebeğini. Ama Genco'ya karşı aynı tavrı takınmayacağını öngörmek için müneccim olmaya gerek yok. Genco'nun iyi kalpliliğinden ve çok iyi bir baba olacağından sanırım hiçbirimizin şüphesi yoktur; ama bu meziyetler, Gökçe'nin hikâyesine bu şekilde dâhil oluşunu haklı çıkarmıyor asla. Gökçe ve Genco arasındaki iletişim tümüyle koparsa hiç şaşırmam, ama bütün bu pervasızlıkları yaptığı için kapı dışında kalan Genco'yu da savunamam. Gözyaşlarımı onunla paylaşabilirim sadece.
 

Sana böyle bakan birinden nasıl olup da uzak durabiliyorsun Feyza?
 
Enver'in Barış adına bir vakıf kurma ve Feyza ile yaşadıkları evi bu vakfın merkezi haline getirme fikrini ne kadar sevdiysem, Melisa ve beraberinde getirdiği hikâyeye de o kadar gıcık oldum. Biz geçmişi ne kadar çok merak ediyorsak o kadar yeni hikâye getiriyorlar karşımıza. Memnun değilim hiç…
 
Enver'in Feyza'ya ince ince tepki vermesine bayılıyorum. Bu kez kendisi arayıp çağırmasına rağmen yine de mesafesini korumayı ve kırgınlığını hissettirmeyi başardı ona. Villadan ayrılırken gülümseyerek "Görüşürüz" diyen Feyza'ya ifadesini hiç değiştirmeden "Teşekkür ederim" deyişi ne güzeldi… Ve Feyza'nın yüzünün düşmesi…
 
Fakat bu arada, Enver'in Feyza'ya başka bir şeyler daha imzalatmış olabileceğini de düşünmedim değil. Enver Bey de elini biraz kirletebilir…
 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER