● İyi bir Kiralıkçı olmak, bazen Defne’ye, bazen Ömer’e, bazen de zaten kendileri bile pek kolay olmayan bu iki deliden ayrı, bir takım iklimlendirme unsurlarına rağmen #Deföm’e inanıp kollamayı gerektirir! Mesela bu bölüm Sinan’dan Defne’ye kadın erkek herkeste geçit törenine duran “Fikret Gallo’ya yöneltilen hayran bakışlar” Ömer’de yerini daha düşünceli, sıkıntılı, ve neşesiz olanlara bırakmıştır; ama bu kez de başka anılara ait olduğunu bildiğimiz melodilerin kulaklarımızdan girip beynimizi zonklatmasına engel olmamız icap eder! O müziği Ömer’in değil bizim duyduğumuzu, ve yüzünde başka gölgeler bulunan Ömer’in kafasında başka bir müzik çaldığını düşünmek de en başta anlattığım o delilik haline -  veya daha tatlı duracaksa -  Defne-Ömer sevdasına dahildir işte! Kısacası, bu sevda bizim, yedirmiyoruz müzikçi kardeş.

● İso’nun kısmetinin Sadri usta ile buluşmasına, bu vesileyle Ömer’in İso’da  sonunda hepimizin içlerinin yağlarını eritircesine “kardeşi”ni görüp kucaklamasına ağladım desem, abartı olmaz. Yaralı ve dolayısıyla  istemsiz dışavurumcu psikoloji böyle bir şey olsa gerek. Batmayan güneş şimdilik bazı bulutların arkasına saklanmışken; o mahallede bir yerde güneşin yeniden açtığını bilmek güzel, çok güzel hem de... Ayrıca, bu bölüm çok fazla geçmişine dönen Ömer, köklerine sahip çıkmaktan bahseden Ömer, bunun kıymetini ayrı tutan ve buna "kardeşlik" bağını yükleyen Ömer, geleceğe yatırımdır ^^

● Yasemin - Sinan - Sude üçgeninin; beklenen histeri krizlerinden ziyade soğuk savaşa evrilmesi; düşünmediğimiz kapıların anahtarının düşünmediğimiz kimselerden çıkması gibi şeyler; benim seyir zevkimi deniz seviyesinin üzerinde tutan şeyler... Seviyor ve hakkını veriyorum. Ayrıca; bir Kiralık Aşk’tan umduğu medeti bambaşka bir sebeple kiraladığı başka bir aşktan bulan Neriman; bu dizinin kısmetlisi de galiba sen oluyorsun. Umarım bu kısmet sana köşk yolu, suyu, elektriğine ek olarak; şefkat, merhamet hatta dokunduğunu farkında olmadan altın etme yeteneğinin bir üst versiyonu olarak geri döner. Çünkü bu kadın gerçekten farkında olmadan, hatta bazen istemeden, bunu yapıyor. Buna inanasım var, neden bu kadar inanasım olduğunu bilmeden.  


Seviyoruz vesselam. O yüzden buradayız. Bazı zamanlar “neden olduğunu bilmek”, diğer zamanlardan zor olsa da....

Sağlıcakla...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER