Yargı’nın sert, hırslı, gözü kara Savcısı: Pars Seçkin!

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim,
Çocuk olmaktan.
Ve beslenme çantamda
Otlu peynir kokuydu babam…

… 

Bizim Kemalettin Tuğcu’larımız vardı…
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkânı
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan


Ben senin,
Beni sevebilme ihtimalini sevdim!

Pars, üstat Yılmaz Erdoğan’ın Yaşayabilme İhtimali’ndeki o çocuk gibi erken olgunlaşmak zorunda kalanlardan yalnızca biri. Tuğcu’nun öykülerinde de çocuklar yaşamın getirdikleri ile başa çıkabilmek için erkenden olgunlaşmışlardır. Babaları olmadığı için Coşkun’un evin erkeği görevini üstlendiği gibi Pars da Seçkin ailesinde baba figürüne bürünmek zorunda kalmış olabilir. Tuğcu’nun Küçük Erkek öyküsüne denk gelenler çılbırla daha erken tanışmış olmamalılar diye düşünüyorum. Uzun bir gecenin sabahında Pars da kahvaltı için çılbır yapıyor. Belki de bu sebepten kaynaklı olarak Tuğcu öykülerini Pars ile örtüştürüyorumdur?

Ne diyor üstat?
“Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!”

Çok kısa bir zaman diliminde de olsa Pars, Ceylin’in onu sevebileceği ihtimaline tutunmak istedi. Olmadı. Tüm bu yaşananlar, Ceylin ile Ilgaz’ın sevdasına engel olamadı. İhtimal dahi olsa aşk, Pars’ın yüzüne gülemedi. Pars’ın âşık hâllerini merak ediyorum. Evet, biraz çapkınız ama benim dileğim o değil. Gerçekten onun dilinden anlayabilen ve onu “taşıyabilen” bir kadınla aşkı yaşayacağı günü bekliyorum. O sert görüntüsünün altında bile sabah, kahvaltı için çılbır yapacak kadar naif ruhlu birinin aşkını kim izlemek istemez ki? Savcı Pars’tan Aşık Pars’a dönüşümünü ivedilikle bekliyorum.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER