Evcimen
biriymiş ve özellikle kışın evde arkadaşlarıyla vakit
geçirerek kahvesini yudumlamak ona dışarıda
olmaktan daha fazla keyif veriyormuş. Babasının onu sinemaya
götürdüğü ilk zamanı (7 yaşındayken) hiç unutamamış. O gün
o bembeyaz perdenin büyüsüne kapılmış ve yaşam rotası da onu
bu noktaya sürüklemiş. Sokaklarda arkadaşlarıyla düşe kalka
büyüyen, farklı farklı oyunlar üreten şanslı çocuklardanmış.