Umman Ailesi
Musa
Uzunlar karizmasına karizma katmış ve süper oyunculuğu ile bize bir mafya
babasını daha sevdirme yolunda koşar adım gidiyor. Eskiden nasıl ki milletçe bir Dayı’mız
vardı şimdi de Baba’mız oldu. Bahri Umman yani nam-ı diğer Baba’nın ev
dekorundan, Türkçe mevlit okutma tercihine kadar içinde enteresanlıkları barındıran bir insan olması onu
izleme heyecanımızı arttıran faktörler. Ama genel anlamda Bahri Umman izlemeye alıştığımız
mafya karakterlerden çok da fatklı değil aslında. Ancak tarif edilemez bir şekilde kendisini
bana sevdirdi. Hatta öyle ki Poyraz -Ayşegül sahnelerinden daha çok sabırsızlıkla
bekliyorum Poyraz- Bahri sahnelerini.
Gelelim
kafamda en büyük soru işareti yaratan karakter, Avukat Sema’ya. Merakım, bu
kadının aile içindeki hem biyolojik hem sosyo-psikolojik konumu ile başlayıp, bol bol racon kesilen toplantılarda Bahri’nin sağ kolu gibi oturuyor olmasıyla zirveye ulaştı. Yani Sema için
Türk Dizi Tarihi'mizin ilk kadın kabadayı sağ kolu denebilir. Ama nedir onu bu
konuma getiren meraktan öleceğim? Kafamda nedenler üretirken acaba Bahri ile yaşanamayan
bir gönül ilişkisi mi var demiştim ama yakın çevremden "saçmalama, babası
yaşında" nidaları ile bu fikrim geri püskürtüldü. Bir de Ummangiller'den Ayşegül’e
de en yakın olan kişi o. Sürekli ara bulucu konumunda! Delireceğim, kimsin sen Sema?
Sadreddin
ise tam bir baş belası kardeş-evlat rolünü layığı ile dolduruyor. Karısı Songül de
ona yakışır bir şekilde hırslı. Sinsi bakışları ile kocasını yönlendirerek daha
fazlasını elde etmekte olan klasik gelin prototipinden hikayeyi eksik bırakmıyor.
Sonuçta bir dizinin olmazsa olmazıdır gelinoloji. Bir de çocuk sahibi olmak
isteyip de olamaması onun hırsına hırs katıyordur diye tahmin ediyorum. Songül
tarafından kışkırtılan Sadreddin, babasından gizli uyuşturucu işi yapmaya
kalkarsa da şaşırmam.
Sefer,
Zülfikar ve Taş Kafa’dan oluşan ‘Muhafızlar üçlüsü’ tam dozajında süper bir
mafyatik ekip olmuş. Grubun lideri Sefer’in Sema’ya içinin gittiğini gördük ama
bu işin olması pek mümkün görünmüyor. Ben aslında içimden acaba bu Sefer bizim
Ayşegül’e mi yanık diye geçirmiştim ama şimdilik böyle bir sinyal alamadık.
Ekibin sert görünümlü vitrini ama kalbi en yumuşağı Taş Kafa'dan da gerilimli
anları seyirci için ferahlatmasını bekliyorum. Ekibin takıntılısı Zülfikar ise
emek insanı, eski solcu ve polis-fobik, kendisi şu an bu üçlüden en sevdiğim
oldu, O’nun geçmişi hakkında daha fazlasının gösterilmesini isterim.