Sıcak
Eylül’den karlı Ocak günlerine kadar aylarca "ha başladı ha başlayacak" diye fragmanlarını
izlediğim Poyraz Karayel başlaya
başlaya hayatımın en sıkışık döneminde başladı. Bu nedenle de birinci ve ikinci
bölümleri beraber izleyip iki bölüm ortak bir yorum yapmak için şimdi yeni
fırsat buluyorum.
İşte
karşımızda hayata tutunamamış, kaybeden bir erkek hikayesi daha sevgili dostlar.
Yerli yapımlardan Behzat Ç. ecnebi
yapımlarda House gibi çok sevdiğim kaybeden
adamlardan sonra Poyraz, güncellemeleri ve kara mizah eklentisi ile kaybeden
erkek tipinin son sürümü olarak karşımızda. Diziye ismini vermesinden de
anlıyoruz ki bu dizi Poyraz’ın hikayesi. Aslında erkek karakterin diziye ismini
vermesi yerli dizi dünyamızda çok sık olan bir durum değildir. Daha önce pek
çok kere kadın karakterin ismini verdiği diziler izledik ( Aliye, Sıla, Asi, Gümüş... ) bunlar da genelde bir kadının hayata tutunuş
hikayesi oldu. Bu yüzden kadının ezildiği coğrafyalarda onlara bir umut olduğu
için Türk dizileri çok sevildi, benimsendi. Erkek hikayelerinde ise tam tersi,
tutunamama hikayeleri yazıldı, Poyraz da bu akımın son rüzgarı.
Bölümün ilk 20 dakikası, Poyraz’ın dünyasının başına yıkıldığı son 10 ayını
hızlıca özet geçti bize. Ama dizinin açılışının özet olması pek isabetli bir
karar olmamış. Onun yerine Sinan’ı kaçırma sahnesi ve Ayşegül ile tanışmaları
ile başlayıp, geri dönüşlerle neler yaşanmış verilseydi Poyraz Karayel kesinlikle daha güçlü bir başlangıç yapmış olurdu
diyerek, Poyraz’a kurulan rüşvet tuzağı ile ilgili çok da ilginç olmayan teorimi de
yeri gelmişken paylaşayım.
Ünsal
Bey’in ‘Sinan hafta sonu bizde kalacak zaten de sormuş olayım’ sinsiliği.
Poyraz’ın
adını lekelemek ve onu polislikten attırmak en çok Ünsal’ın işine yarayacağında
zaten hem fikirizdir. Bu yüzden Tatar’ın paralarının Poyraz’ın evinde çıkmasında
O’nun parmağı olduğuna inanıyorum. Ancak ekleyeceğim şey, bu tuzakta
Ünsal’ın polis amiri Mümtaz ile ortak olması. Çünkü Mümtaz, Poyraz’ı ortada
sivil ve çaresiz bırakarak O’na normalde yapmak istemeyeceği Bahri Umman
ajanlığını yaptırabilecek. Poyraz gerçek hayattan bir adam, öyle kahramanlık
fantezileri yok bu nedenle durduk yere canını tehlikeye atıp Bahri Umman’ın
dibine girmezdi ama söz konusu oğlunu geri almak olduğunda tereddüt etse de eli
mahkûm kendisini içerideki köstebek konumuna sokmayı kabul etti. Hatta Mümtaz
teorimi bir adım daha ileriye götürürsem onun uyuşturucu ticareti yapmaya
hazırlanan Zafer ile de bir bağlantısı olabileceğini söylerim. Neyse komple
teorilerimi bir kenara bırakıp, genel olarak karaktere bir bakış atayım..