Sinan
Öncelikle
belirtmek isterim ki çocuk oyuncular konusunda acayip kılımdır. Genelde de
gıcık olurum. Herkes "ay ne sevimli velet" derken, ben pis pis bakarım. Bu yüzden
de Ataberk Mutlu’nun Karadayı’daki
sahnelerine acayip gıcık olur fazla ajitasyon yaptırıldığını düşünürdüm. Ancak Poyraz Karayel ‘de Ataberk mükemmel bir
seçim olmuş. 'Tam tadında' bir çocuk karakter ve oyuncu performansı izlemekten mutlu oldum.
Ancak karaktere dönersek, Sinan’ın parçalanmış ailesini
birleştirmek yerine parçalardan sadece birine tutunması ise sorgulanmaya değer...
Yani Sinan’ın ne annesi, ne dedesi, ne de anneannesi gözünde yok; varsa yoksa babası.
Hayatta en çok onu sevmesi açıklanabilir ama öbürlerini istememesi olağan bir
durum değil. Bu davranışın altında yatanlar da sadece dedenin babasına olan tutumu mu? Bu kısmı biraz açsalar güzel olacak gibi.
Ama her ne olursa olsun Sinan ve Poyraz’ın diyalogları doyurucu ve keyifli. Bu
yüzden de Poyrazın dediği gibi Sinan için ise tek sakıncalı şey büyümek. Ama
maalesef en çok da Poyraz yüzünden Sinan biraz erken büyüyecek gibi duruyor.