Ufak Tefek Cinayetler bu sezon başlayan işler arasında düzenli
olarak takip ettiğim tek iş. Başarılı senaristi, farklı konusu, güçlü
oyunculukları sayesinde her hafta başka fikirlerle ekran başından kalkmayı
seviyorum. Bu yüzden, hazır ilk 13 bölüm virajını da almışken, haftalardır
içimde biriken ufak tefek fikirler nedeniyle bu yazıyı yazmak, kendimce bir durum
değerlendirmesi yapmak istedim.
Öncelikle dizinin kare ası
kadınlardan başlamak gerekiyor. Çünkü hikayeyi yönlendiren, sürükleyen onlar,
ki bu yolculukta Arzu ve Pelin beni hiç şaşırtmıyor, onlardan beklediğim
tavırları sergiliyorlar. Yalnız ben diziye başlarken direksiyonda Oya’nın
olacağını veya hiç değilse yan koltukta oturup, arabayı süren Merve’nin bu
düzgün sürüşünü kimi ataklarla bozacağını, arada müdahale ederek belki de
kazalara yol açacağını düşünmüştüm. Fakat bazen bazı durumlarda öylesine pasif
kalıyor ki, bırakın o arabanın direksiyonunu çeviren kişi olmayı, arka koltukta
uyuklayan yolcu olduğu hissine kapılıyorum.
Bir şeyler yapması ve
yapmamasıyla, bir şeylerin olmasını veya olmamasını sağlayan büyük çoğunlukla
Merve oluyor. Merve’yi de, Aslıhan Gürbüz’ü de izlemeye bayılıyorum, o cepte.
Odakta olmasından da gocunmam çünkü dediğim gibi hem oyunculuk başarılı ve
dolayısıyla o kadının varlığına inandırıyor, hem de şeytani de olsa planlarını
kurgulayıp uygulaması izleme açısından bana zevk veriyor. Kötülüğünün ve
hırsının altını kimi zaman boş bulsam da hiç değilse onun sayesinde konular
ilerliyor. Lakin Merve’nin peşinde koşarken yer yer durup kendime şunu
hatırlatıyorum; hikaye, yıllar önce mağdur edilen Oya’nın, onu mağdur edenlerin
arasına dönmesiyle başladı. Dolayısıyla diziye başlarken diğer Sarmaşık
kadınlarının, onun hamleleri neticesinde düzenlerinin bozulup, sonrasında
Oya’ya göre mevzileneceğini düşünmüştüm. Şimdiye kadar ise bunun olmadığı gibi,
Oya’nın daha çok Merve’nin oyunlarında piyon olup harcandığını hissettim.
Mühimmatlar hazırlandı, savaş boyaları sürüldü!
Bunun nedeni başlarda Oya’nın hiç
bilmediği bir suya atlaması ve dolayısıyla da bocalıyor olması olabilirdi. O
yüzden ilk bölümlerde “Hadi Oya bir şeyler yapsın da şunlar bir zor durumda
kalsın.” beklentisi içinde olmadım. Üstelik diğerleri entrika ve kötülük
konusunda doktora yapmış kadınlar ve bu hikayede iyiliği temsil eden Oya’nın
birdenbire o seviyede oyunlar çevirmesi mümkün değil elbette. Başlarda stajını
yaptı diyebiliriz. Fakat bir süre sonra Oya’nın hiçbir şey yapmaması, hiçbir
aksiyon almaması, hiçbir şeye cesaret etmemesi, kısacası o “kötülüğe” alışıp
ayak uydurma evresinin uzaması beni sıkmaya başladı.
Derdim illa ki Oya’nın da kötülük
yaparak Sarmaşık kadınlarına benzemesi değil. Aksine onlara benzemeden, tüm o
takdir edilesi özelliklerini koruyarak, elini kirletmeden onlara haddini
bildirmesi ve kendi kişiliğini ortaya koyması taraftarıyım. O büyük travmasına
rağmen ayakta durmayı başararak bir meslek edinmiş, 35 yaşını aşmış, kendi
ayakları üstünde durabilen bir kadının en haklı olduğu konularda bile
çoğunlukla sessiz kalmaması, aksine tüm o düzgün karakter özelliklerine sahip
çıkarak başını dik tutması gerekir. Çünkü bu kadar şeyden sonra kim olsa
gardını alır, kendini savunmayı öğrenir.
Mesela kliniği kapatıldığında
Edip’le İzmir’e sığınmak yerine kendini aklamak için çabalamalıydı. Yahut Merve
onun site yönetimi konusundaki fikirlerinin üstüne yattığında, okkalı iki laf
ederek hem fikirlerini savunmalı hem de Merve’yi orada bozuma uğratmalıydı. Çünkü
karakter yapıları gereği iki uç noktadalar, birbirlerinin zıddılar. Merve’nin
korku imparatorluğuna karşılık, Oya’nın sevgi imparatorluğu var. Merve’nin
entrikaları varsa, Oya’nın merhamet dolu kalbi var. Zalimin zulmü varsa sevenin
Allah’ı var! :) Ve bunlar teke tek çarpıştığında çoğunlukla Merve, temsil
ettiği tüm o “kötü” özelliklere rağmen galip geliyorsa, bence orada bir yanlış
var.
Çoklu ana karakterli hikayelerde dengenin tutturulması, her karakterin
kendi yolculuğunun ve gelişiminin olması çok önemli. Merve, başına gelen her
olayda yeni yeni stratejiler geliştirerek hayatına devam ediyor. Ev hanımı
Arzu, kendisini aldatan kocasından boşanıp iş hayatına atıldı. O dalgalı
denizde ama doğru ama yanlış yol almaya çalışıyor. Pelin’in içindeki hırslı
kadın gittikçe kendini göstermeye başladı ve Merve’ye bile diklendiği zamanlar
oluyor. Peki ya Oya? Bu bölüm itibariyle Sarmaşık’ı dinamitlemeye karar vermiş
olmasa, bir arpa boyu yol alamadı diyecektim neredeyse.
Yazı devam ediyor…