Talih Kuşu Neredesin?
Kendince
Tek kanallı dönemden, çok
kanallı günlere geçsek bile Yılbaşı Geceleri'nde ekranda değişmeyen bir ritüel
vardı; Milli Piyango çekişleri. 80'lerde yaşamış bir çocuk olarak yılbaşı
bir eğlence gecesiydi. Bir oda dolusu parayı o zamanlar televizyonda görmedik
biz. Bu paraya hangi hayallerimiz gerçekleşir cümleleri sadece eş dost
muhabbetinde olurdu, mikrofona hayallerini anlatan görmedik pek. "Hiç bu
kadar parayı bir arada görmediniz" tarzında haber de yapılmazdı ekranda.
Çocukluğumun en güzel anıları arasında yer alan yılbaşı gecelerine
hazırlanırken o bilet mutlaka olmalıydı başucumuzda.
Tabii o zaman "Nimet
Abla" bizim oralarda bu kadar meşhur değildi. Uzun kuyruklarda bekleyip almadık
biletleri. "Son çeyrek biletler!" diye, Konak Meydanı'nda yükselen
sesler belki umuda bir adım yaklaşmak içindi. Koşun koşun bir ikramiye daha
çekiliyor diye her çekilişte bir daha yapışırdık ekrana. TRT ekranı açık,
elimizde biletler büyük ikramiyeyi bekledik; tam 00.00'da... Ama hiç gelmedi.
Hayatı boyunca bilet almamış misafirlerimiz bile, sırf merak içinde acaba bu yıl hangi
şehre şans uğradı diye pür dikkat çekilişi izlerdi. "Tüh işte gitti büyük ikramiye!"
diye, ah vah edip, gelen yeni yıla ümitle girerdik. Bari bir amorti,
teselli ikramiyesi için yılbaşı sabahında da koşa koşa
gazete alınıp diğer ikramiyeler kontrol edilirdi.
Talih Kuşu bir gün bize
de uğrar mı bilmiyorum ama umuda dönsün hep yeni yıllarımız. İyi seneler.