Yaz ekranı için oldukça büyük bir merakla beklediğim işlerden biriydi Arkadaşlar İyidir. Diziye dair gelen ilk haberde verdiğim tepkiyi çok net hatırlıyorum. “İzlerim ben bunu, yazın beni listeye.” Başrollerinde genç oyuncular olmasına rağmen göz dolduran bir kadrosu vardı. Daha karakterlerle tanışmadan sevip benimsemiştim.
Tanıtım videosunda oyuncuların ve sokaktan insanların
Gripin eşliğinde söylediği
Arkadaş şarkısıyla bir kez daha aynı cümleyi kurmamı sağladılar: Kesinlikle izleyecektim. Heyecanla bekledim.Tarihi belli olsaydı da bir an önce tanışsaydık karakterlerle. Kiminle daha güzel fiskos yapılır, kavgaya kim çağrılır? Biri dertlerde boğulurken kim elini uzatır? Bütün bunları öğrenmek için can atarken ilk darbeyi dizinin yayınlanacağı günden yedim.
Pazar gününde Arkadaşlar İyidir’den en az beş bölüm ileride olan başka hikayeler ve uzun süredir devam eden bir yarışma vardı. Hatta 15 Temmuz’da yaşadığımız olaylar olmasaydı dizilerden bir tanesiyle bu fark daha da açık olurdu belki de… Kitlesini toparlamaya daha önce başlamış ve alınan sonuçlara göre de başarılı olmuş işler dururken aynı günde yarışmak biraz riskliydi.
Derken yayın başladı. İzlediğim bölümlerde gençlerin ilişkilerini, hayatlarını ve heyecanlarını çok sevmiştim. Favori karakterlerim ve çiftlerim bile vardı. Açıktan açığa desteklediğimi bağırmasam da minik tezahüratlarla onlarla birlikteydim. Birçoğuyla ağladım, güldüm. İlk bölümlerde oyunculuk namına ufak tefek hayal kırıklıkları yaşadığım da oldu, bunca zaman nasıl gözümden kaçırdığımı düşündüğüm performanslar da… Ama sonunda çok güzel gelişimler, oyunculuklar izledim.
Bu yüzden de diziyle bende izi kalan karakterlerden bahsederek vedalaşmak istiyorum
Pozitivizmin son kalesi: Merve
Öncelikle Merve ile başlayacağım.
Kilolarıyla -annesinin baskıları sağ olsun-, tam anlamıyla barışmasa da bunu ciddi bir sorun haline getirmeyen, arkadaşlığıyla, dostluğuyla ve kalbinden taşan sevgisiyle en çok Merve'yi sevdim. Diğer karakterler ne kadar dikkat çekici olursa olsun Merve’nin kalbimdeki yeri her zaman çok başka olacak. Platonik aşkı Yunus’u görünce takla atan kalbini, doğallığını ve gerçekliğini asla unutmayacağım Merve’nin. Tabii bir de cesaretini.
Yunus’un Seda’ya olan ilgisini fark ettiğinde frene basabilişine, Arda’dan etkilendiğini kabullenip onu öpmek için onca yol gidişine…
Hayal Köseoğlu’nu Aşk-ı Memnu’daki zengin kız Pelin olarak bildik bunca zaman ama artık Arkadaşlar İyidir’in en sevecen ve cesur kızı Merve olarak yer edecek gönlümüzün en güzel manzaralı köşesinde.
Sözlükte adam kelimesinin karşısında Arda'nın fotoğrafı varmış. Biz öyle duyduk!
Merve’den bahsettikten sonra araya kara kedi sokacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, sırada Arda var.
Arda yedi kralla barışık, kimseden korkusu olmayan, olgun ve düşünceli bir adam. Bana göre dizinin en sağlamlarından. Başım sıkışsa önce Arda’ya haber verirdim, canım sıkılsa Arda'yla gülerdim… Tüm dünyaya nasıl kafa tutuyor, onun karşısında nasıl net duruyorsa Merve’ye de öyle net olmasını ve bütün hissettiklerini, düşündüklerini olduğu gibi söylemesini çok sevdim.
En çok onun bu netliğini özleyeceğim sanırım. Asla eğilip bükülmemesini, Merve’e karşı hep dürüst olmasını ve Eren’le olan arkadaşlıklarını. Maral’ın teknoloji düşkünü Taso’su Cankat Aydos yerini gönlümüzün en kral abisi Arda’ya bıraktı. Zaten o eski mahalle delikanlılarından kim kaldı ki?
Yazı devam ediyor.