Defne’nin asistan adaylarını
kıskanması
Madem sahiplenmek ve kıskanmak
dedik, tek çocuk olmakla kalmayıp bir de yengeç burcu olduğum için kıskançlığı
çile seviyelerinde olan birisi olduğumu da itiraf etmek isterim. Bu sebepten
iki metrelik bacaklarıyla olay yerine gelen asistan adaylarına sinirlenen Defne’ye
hak vermemem de mümkün değildi. Ömer’i anlatırken ‘Çok yoğun çalışır.’ dediği
sırada yüzündeki o gururlu ifadenin güzelliği neydi peki? Aşık olduğumuz
insanla sanki onu bizzat yaratmışız gibi aşırı manasız bir şekilde gurur
duymamız o kadar saf bir hal ki, Kızıl Küçük Balık Defne’ye de elbette çok
yakıştı. Sonra seçilen asistan kızın Ömer’e kahvaltı hazırlamaya ne kadar
hevesli olduğunu görünce ‘Ömer Bey hamur
işi sever.’ demesi de çok mantıklıydı, ben de olsam aynısını yapardım. Başka
türlüsü yapılır mı ki?
Abisinden hayat dersi alan Defne
‘Ben eskiden ne istediğini bilen,
net bir insandım.’ diyen Defne’ye, ‘Aşık değildin de ondan.’ diyen Serdar üç
kelime bir bağlaçla aşkın en net tanımlarından birine imza attı. Ne istediğini
bilen net bir insan görürsem kendisinin aynı zamanda aşık birisi olduğuna asla
inanmam, içimden de ona biraz üzülürüm. Yaşasın karışık kafalar.