Eğer
birisi “Neden bu kadar çok tiyatroya gidiyorsun?” diye sorsa sanırım
'kendimi aynada görebilmek için' derim. Nereden gelip, nereye gittiğimi
hatırlamak, bu süreçte nasıl değiştiğimi, neye benzediğimi görmek için
tiyatroya gidiyorum. Aynaya bakmak gibi düşünün yani...
Düğümden önce
Ekonomi derslerinde
öğretilen ilk ve belki de en önemli kavram “fırsat maliyeti”dir. Yani herhangi
bir ürün ya da hizmetin verimini arttırmak için başka bir ürün ya da hizmetten
vazgeçilmesi ve bu durumda fedakârlık edilen kazanç. Bundan niye mi bahsettim?
Çünkü ilk defa fırsat maliyetinin ne olduğunu iliklerime kadar hissettim. Bir
yanda Craft Teras’taki muhteşem İstanbul manzarası, diğer yanda "Kalp
Düğümü". Anladığınız üzere bu sefer Craft Tiyatro’daydım. Tüm yaz “Sezon
açılsa gitsem.” diye beklediğim, biletlerinin çıktığını gün arkadaşlarıma
yapışıp “Gidelim, gidelim” dediğim oyun için İstanbul'daydım. Gittim,
izledim ve yazıyorum.
İlk önce eser ilgili
birkaç broşür bilgisi vereyim. Eser, İngiliz yazar David Elridge’e ait; Türkçe
çevirisi Okan Başar Bahar’a. Oyuncular ve yönetmene gelirsek:Melisa Sözen, İpek
Bilgin, Ezgi Çelik, Melisa Doğu ve Erkan Kolçak Köstendil. Dev kadro! En büyük
alkış yönetmene: Çağ Çalışkur.