Gönül Dağı: Bizi sensiz bırakma*

Gönül Dağı: Bizi sensiz bırakma*
Rızasız bahçenin gülü derilmez...
"Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca Akar can özümden sel gizli gizli Bir tenhada can cananı bulunca" 

Bizi türkülerinden mahrum bırakmadığı için, bu toprakların kalbi olduğu için... Neşet Ertaş'a saygıyla...
...

Üçüncü sezonuna hızlı ve dramı bol giren Gönül Dağı dizisi yine ağır dramına devam ediyor. Arada soluk almak hepimize iyi geliyor, burası da kesin. Bunu biraz daha arttırsak fena mı olur? Komediye geçiş yapılsın demiyorum da dram üstüne dram sosu sürmek yetsin bence...

Şimdiiii gelelim detaylara... Öncelikle Muammer'in dava açması ve Hüseyin'in de bunu desteklemesi. Ne kadar yanlışsa bir o kadar da doğru. Çünkü sene 2022 olsa da hala ve hala ve de hala toprak kavgası devam. Hatta bu topraklar için kardeşleri karşısına alan, yeğenlerle kanlı bıçaklı olanlar devam. Her yerde ve herkes de devam! Umarım bi' gün biter bu durumlar. (Ben göremicem ben göremicem...) Neyse ki Muammer ve yandaşı Hüseyin'in durumlarına babaları (Evet, üstelik babaları da yaşıyor. Ölmüş olsa bi' de vay haline vay vay...) ve eşleri karşı çıkıyor. Oğulları da mal kavgasının tarafı değiller, bu aşırı gözleri yaşartan güzel hareketlerden.

Biraz Kaya Ailesi'ne mola verip sağa dönünce Rıfat'ı ve Mihriban'ı selamlıyoruz. Şükürler olsun ki Rıfat'ın kendine gelişi pek uzun sürmedi, yoksa küsecektim. Heeee tam iyileşti mi elbette hayır da bugüne bin şükür. Bundan sonrası bal kaymak olacak da daha zaman var, biraz daha beklerim uzun ve güzel sohbetlerini.


Eğitim için bile olsa vedalar gidene mi zor kalana mı???

Öğretmenin kadınların gücünü göstermesi, bununla kendini de toparlaması çok güzel hareketti. Günşıl ve Keriman'ın İstanbul'a eğitim için gitmesinin eşleri için kolay olmayacağı aşikar olsa da bu hareketler beş yıldızı hak ediyor. Su gibi gidin su gibi gelin bebeklerim. ^^


 Ahhhh Ramazan ahhhh... Umarım bunların bebek maceraları da böyle olmaz Günşıl???

Ramazan ve Asuman evlensin dedik. Evlendikleri gün her sene acıyla anacakları gün olacak. Buna da tamamız dedik ama bi' türlü beraber olamadılar. Hadi ev baskınlarına okeyiz de otel faciası neydi???? Ona da gözümüzü yumalım dedik, bari sabah bi' öpücük kondursun Ramazan Asuman'ına. Çiçek alıp kahvaltı hazırlasın, bir tanesi bile olmadıysa diğer sahneler neye hizmet etti??? Komedi değil! Ciddiyet değil! Hayır, ben orayı Ramazan ve Asuman evlenmemeliydi olarak işaret saydım. Keza geçtiğimiz bölümlerde Asuman'ın da benzeri cümlesi vardı. Bu kadar olumsuzluk olursa "aklın yolu bir" deriz. Buralara dikkat mi etsek sevgili senarist ekibi... Kahkaha sahnelerimizin başrolü Ramazan'ın da romantikliğini güzelce izleyelim. Heee bi' de Sennur ile güzel ikili olurlar, kesin bilgi.

Geçelim buradan Kenan ve Elif çiftine... Geçen hafta Elif'e kargoyla gelen bir kitap var ve bu hafta sözü bile geçmedi desek yeri. Yahu uçurtmayı Kenan'la uçursunlar da kitap işine de el mi atılsa. Kimden geldi? Neden geldi? Üçgen aşk mı işlenecek? Kenan illa Elif'i kıskanmalı mı? Herkes Elif'ten nefret mi etmeli? Milyon tane sorudan birine cevap verebilme ihtimaline göz kırpsaydık. Ama nerdeğğğğğğ???? Kenan ve Elif nerdeyse bölüm içinde yoktu, kırdınız ekip kalbim parçalandı... Umarım önümüzdeki haftalarda bol bol #ElKen sahnelerine yer vererek (bakın romantik sahne demiyorum) gönlümü alırsınız. Yoksa

"Sinemi yaralar
Dil gizli gizli"


 Asla yıkılmayacak #cemvey diyeceksiniz <3 

Veeeeee canımlar Veysel ve Cemile. Ne desem eksik kalacak gibi hissediyorum. Cemile'nin babasından ötürü bebeğini kaybettiğine mi yanayım? Veysel'in çocukluk isteklerinin körelip bi' anda nasıl büyüdüğüne mi yanayım? Karşısına iyi ki Cemile çıkmış da iyi olmuşluğuna mı sevineyim? İkinci kez baba olacağı haberini alıp Cemile'yi hastanede gördüğüne mi üzüleyim? Ahhh nerelere gideyim kime hesap sorayım. İyi ki öylesine kuzenleri ve abisi var diye sevinip Cemile be diyerek çığlık attım. Çünkü Veysel'i kendisinden bile iyi tanıyan kadın Cemile. Çünkü Veysel'in eli, ayağı, gözü, kulağı. Sırdaşı, arkadaşı, yari, kadını...

Cemile "Gözlerimin içine bak, bizi sensiz bırakma*" dediği yerde kaldım. Çünkü Veysel kötülük, kötülük yapma, kötü eylemde bulunma hali en kolayı. Zor olan iyilik, içindeki iyiliği koruyabilmek. Her ne koşulda ve yerde olursa olsun iyilikten kötü tarafa sıçramamak. İçindeki iyiliği kaybedeceğini bir an bile olsa aklından geçirirsen bak Cemile'nin gözlerinin içine... Çok güzelsiniz Nazlı Pınar Kaya ve Semih Ertürk... Parlasın ışığınız...

Sevgiler... 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER