Erkan Kolçak Köstendil… Bir Ulan İstanbul yorum yazarı olarak ona karşı pozitif ayrımcılık yapıp ayrı bir paragraf açmam gerektiğini düşünüyorum. Kendisini Sakarya Fırat’ta da beğenerek izlemiştim. Ulan İstanbul’da da beğenim artarak devam etti. Ama dedim ya tiyatro er meydanı diye. Oyunun sırasında bir ara “aaa Karlos” ya da “Er Mahmut” diyecektim. Aklımda öyle kurmuş, öyle niyetlenmiştim. Ama sahnede “O olduğu” için beyaz camdaki hiçbir görüntüsü aklıma düşmedi. Muhteşemdi. Erkan Kolçak Köstendil nezdinde tüm oyuncular için şunu söyleyebilirim ki: Artık onları ekranda daha farklı bir gözle izleyeceğim. Çünkü seyirlik çıtası, arş-ı alayı geçti. 

Minimalist dekoru ve farklı ışıklandırmasıyla –ki Simone Mannino ve Jesse Gagliardi’ye ait-, hikâyeyi işleyiş şekliyle, müzikleriyle, oyuncularıyla, oyunculuklarıyla iyi bir iş seyrettim. Gerçekten gidip izlediğime değdi. Ankara'ya güzel anılarla döndüm.

Not: Benden duymuş olmayın ama Craft Tiyatro çok kısa bir zaman sonra Kadıköy’de de olacak. Üstelik geçen sezonu sallayan, ödüllü “Garaj” oyunuyla. Televizyonda da çok iyi şeyler izliyoruz ama bence siz tiyatroya mutlaka gidin.