Sanatı sever misiniz? Buna cevabınız evetse sizi aşağıya
doğru alalım.
Hangi sanat dalını ya sanat dallarını seversiniz? Buna da
cevabınız evetse aşağıya ilerlemeye devam. (Elbette cevabınız hayır bile olsa
sizi aşağıya davet ediyorum. ^^)
Neden sanatın o tarafını sevdiğinizi hiç düşündünüz mü???
Peki etrafınızdaki değer verdiğiniz insanların sanatı sevip sevmediğini biliyor
musunuz? Ne kadar sevdiklerini mesela? Kaç yıldır o insanlarla bağınız var?
Hayatınıza dair neleri ne kadar biliyorlar? Ya da ne kadarını paylaşıyorsunuz/
paylaşıyorlar???
"Haydaaa konu sanat değil miydi?" Seslerinizi
duyar gibiyim. İşte tam da burada sahneden göz kırpıyorlar bize. Kimler mi? Cihat
Süvarioğlu, Mehmet Solmaz ve Mücahit Koçak tarafından kurulan GaDa Tiyatro. Öncelikle
hoş geldiniz, yeni nefes oldunuz diyorum. Daha sonrasında da iyi ki böylesine
sıcacık oyunu tercih etmişsiniz. Yasmina Reza'nın yazıp Gencay Gürün'ün
çevirmenliğini yaptığı Sanat oyununu Çağlar Yalçınkaya yönetiyor. Oyun yaklaşık
90 dk sürüyor ve inanın 1 dakikasında bile sıkılmıyorsunuz. (Yaşasın enerjisi
bol, zamanın su gibi akıp gittiği oyunlar <3)
Tablodan fazlası... Dedim başlık için. Çünkü tam da öyle
akıyor oyun. Üç yakın arkadaşın hayatına giren yeni bir tabloyla eskiler
açılıyor. Yeni eskiye yeniliyor mu yenilmiyor mu? Tartışması bi' yana tablo
sadece tablo olarak yer almıyor üç kafadarın hayatında. Karşınızdaki "çok
iyi tanıdığım" dediğiniz arkadaşınızı/ dostunuzu gerçekten de tanıyor
musunuz? Sorusuna cevap alıyorsunuz. Sadece arkadaş da değil aslında arkadaş
üzerinden hayatınızdaki tüm ilişkilere ayna oluyor oyun. Mesela kusurlarımızı
görüyor muyuz? Ya da "çok sevdiğimiz" arkadaşlarımızın kusurlarını
görüyor muyuz? Görüyorsak bununla ilgili bir şeyler yapıyor muyuz? Yapabiliyor
muyuz? Owww çok mu acımasız oldu bu soru? Beklemediğiniz yerden mi geldi
soru???
Hayat tam da böyle işte! Ne kadar, nasıl konuşabiliyoruz?
Oyunun başından sonuna kadar bi' nevi karakter analizleri yapılıyor aslında.
Ben Tablodan Fazlası dedim ama aslında Sanat oyunu da bir oyundan fazlası... Hayatın
tam da orta noktası. Oyunu izlerken eminim ki siz de o üç arkadaştan biri
olduğunuzu ya da onlardan birini tanıdığınızı hissedeceksiniz.
Evet, evet oyunu;
"Aaaaa bak bu da
böyle"
"Yaaa, işte ben de sana bu böyle diyorum"
"Ahajllajahajlf gördün mü aynı sen?"
Diye diye izleyeceksiniz. (Hatta naçizane tavsiyem kalabalık
arkadaş grubunuzla izleyin.)
Marc, Yvan ve Serge üçünüzü de çok sevdim. Hepinizle bağ
kurmaya çalıştım. Hepinizin haklı/ haksız olduğu yerler var ve ben buna da
tamamım. Yazarın "kendi hayatındaki bir hikayeden yola çıkarak"
yazdığı oyun olmasıysa seyir zevkini gerçeklerle harmanladığı için daha leziz
oluyor. Cihat Süvarioğlu, Mehmet Solmaz ve Mücahit Koçak sahnede su gibiydiniz. Ekibin enerjisi, motivasyonu
ise bir kez daha alkışlanır cinsten. Bir kez daha eline sağlık GaDa Tiyatro.
Sevgiler...
* Çok konuşasım var oyuna dair, izleyin de gelin^^ (Ben oyunu Moda Sahnesi'nde izlemiştim. En yakın
tarih: 4 Kasım Cuma- Baba Sahne)
* Oyunun müzikleri de ayrı güzel: Ayrıca teşekkürler Şinasi
Sırkıntı
* Kapak fotoğrafı GaDa Tiyatro İnstagram hesabından alınmıştır. Teşekkürler Yiğit Çeliker
OYUN KÜNYE BİLGİLERİ
Yazan: Yasmina Reza
Çevirmen: Gencay Gürün
Yönetmen: Çağlar Yalçınkaya
Oyuncular: Cihat Süvarioğlu, Mehmet Solmaz, Mücahit Koçak
Yönetmen Yardımcısı: Erdal Baran Şahin
Sahne Tasarım: Çağlar Yalçınkaya
Işık Tasarım: Engin Adeka
Müzik: Şinasi Sırkıntı
Asistanlar: Barış Bilgiç, Mücahit Bahçe
Afiş Tasarım: D'art Duvar
Fotoğraf: Ali İhsan Elmas