Kiralık Aşk: 50.bölüm fragmanına ilk bakış

Ömer ile Defne’nin de geçmişe travma dolu. Defne’nin oyunu gözünde büyütmesinin ve Ömer’in Defne’nin kendisinden bir şeyler saklamasına verdiği aşırı tepkilerin asıl nedeni bu zamanında yaşadıklarının bıraktığı etkiler. Eğer onlar olmasaydı belki de bu oyun olayına ikisinin tepkisi bambaşka olabilir. Oyun sırrı olmasa bile onların geçmişte yaşadıkları bir araya gelmelerine engel olduğunu düşünüyorum. Birçoğumuzun yaşadıkları bizi biz yapanlar da...
 
İşte bu bölüm Ömer’in bugünlere gelmesine neden olanları hatta bilmediklerini öğrenme şansımız olacak. 30.bölümde ve diğer bölümlerde ara ara onun geçmişe dair anlatılanlar eksik bir parçayla tamamlanarak önümüze koyulacak. Belki de dedenin ortaya çıkmasıyla Ömer’in geçmişini reddetmek yerine onu kabul ederek ileriye bakabilmesini izleyeceğiz. Çünkü bana göre Ömer bu dede ve ailesine dair olanları pek de irdelememiş. Küçüklüğünden beri sadece yarım yamalak duydukları ve çocuk kafasıyla gördükleriyle olayları kendine göre yargıladığını düşünüyorum. Olayları başkalarından da dinlemek yerine tamamen onlar yokmuş gibi yapıp önüne bakıp yalnızlığı seçmişti. Onun bu seçimi yine 30.bölümde usta çok güzel anlatmıştı:
 
“Başka yelkenli yok mu?  Koskoca denizde bir başına diyorsun... O çelimsiz haline bakmadan o denizin ihtişamına tek başına karşı koyuyor. Sanki kendisi seçmiş gibi geldi bana yalnızlığı... Başka kapıları zorlamadan atıvermiş kendisini denize. Kurban olmayı seçmiş.”
 
 “Herkesin geçmişinde acılar var. Önemli olan o acıları nereye koyacağını bilebilmekte. Ya o acılarla yaşarsın ömrünün sonuna kadar kurban olmayı seçersin. Zavallı bir insan olarak devam edersin. Ya da eski bir palto gibi sırtından atar gidersin geçmişini, geleceğe umutla sarılırsın. Geçmiş unutulmaz. Unutmaman da lazım. O acılar, üzüntüler, hayal kırıklıklarıdır seni sen yapan. Ama altında ezilmeyeceksin, ayağa kalkacaksın, hayata tutunacaksın.”
 
Ömer onun önerdiği gibi ilerlemeyi seçmişti ama bunu yaparken pek de aslında eski bir palto gibi sırtından atıp gitmemişti geçmişi. Yaraları tedavi etmek için uğraşmamış onları kendi hallerinde bırakmıştı.
 


11.bölümde Defne ile Ömer’in banktaki sohbetinde Defne’nin acılarını duyan Ömer’in bir lafı vardır: “Böyledir Defne büyüdükçe kimi yaralar kabuk bağlar, kimileri de su yüzüne çıkar.” İşte Ömer’inkiler kabuk bağlamıştı. Şimdi onların yeniden su yüzüne çıkma zamanıydı. Onlar su yüzüne çıkıp bir yüzleşme gerçekleşmeden Ömer’in o acıların altında ezilmeden geleceğe doğru yürümesi pek de mümkün değil düşünüyorum. Bu bölüm karşısına çıkanları aşarak bence aslında Ömer iç rahatlığıyla “Her şeye rağmen peşini bırakmadığım hayallerimle buradayım." diyebilecektir. Önüne bunu diyebilmesi ve yaşadıklarını anlatması için bir fırsat çıktı. Bakalım bu hayat sınavından nasıl geçecek? Onunla birlikte Defne de kendi sınavını verecek. Her zaman sevdikleri tarafından terk edilen Defne’nin bu sefer sevdiği birinin gitmesine olan duruşu onun da 30.bölümde “Neden anneanne? Neden? Niye gitti? Önce babam, şimdi annem. Bizim hiç mi sevilecek yanımız yok? Madem seviyorlar niye gidiyorlar?” sözleriyle dile getirdiği korkularından sıyrılıp sıyrılmadığını bizlere gösterecek.
 
30.bölümü aklıma getiren bir diğer detay ise Neriman oldu. "O kadar saf, o kadar acemi ki ufacık bir rüzgarda unufak oluyor." sözleri Ömer’e sahip çıkan ve kendi yüzüğünü veren Neriman’ı hatırlattı. Sanki o geri gelmişti. Üstelik aynı saç şekliyle. Defne'yi sarıp sarmalaması çok hoşuma gitti. Zaten Ömer'in Gallo'ya söyledikleri andan itibaren bence Neriman çoktan yelkenleri indirmişti. Hatta çeki aldığında bile... Sude ortalığı karıştırmasaydı Neriman onları kendi hallerinde bırakır, Ömer'in mutluluğunu izlerdi. Üstüne Gallo'ya söyledikleri de olunca eğer Neriman zamanında gördüğümüz gibi Ömer'e değer veriyorsa bu kadar sevdiği bir kadından ayırmak istemez. Böyle sevmek ve sevilmek zor bulunur. Adam "içim" demiş. Neriman da duymuş. Onların mutluluğunu istemeli. Bu bölüm de içindeki iyiyi az da olsa çıkarıyor. Necmi'den babalık, Neriman'dan da annelik göreceğiz sanki Defne'ye karşı.


 
Ayrıca da hikayemizin temel cümlesi bu bölüm yine karşımıza çıkacak. 6.bölümde Defne’nin Ömer’e Aşk ve Gurur kitabı alırken dile getirdiği:
 
Gururları ve önyargıları yüzünden kendileri aşka bırakamayan iki kişinin hikayesi.
“Bir araya gelmeleri için tek engel var kendileri…”
 
Bakalım aynı ipte duran iki cambaz aşk ve gurur arasından hangisi ipten aşağı düşecek. Aşk ve mantık arasında kazanan aşk olmuştu, gurura karşı da galibiyetini ilan etti mi tamamdır.
 
En çok merak ettiklerim:
 
- Fragmanda belli ki dede yüzükleri takıyor. Ömer’in ona karşı o sahnedeki davranışlarını...
- Ömer’in Necmi ile yaptığı sohbetin geri kalan kısmını....
- Oyunu kuranlar Neriman ile Necmi olduğu için hep onların sözleriyle hareket eden Defne’nin bu son olayla Ömer’in isyanına karşı değişip değişmeyeceğini...
- Çocukluk sahneleriyle de karşımıza çıkan Ömer’in gittiği yerin anlamını...
- Ömer’in gittiği yerde geçmişine dair hatırladıklarını...
- Herkesten sürekli saklanan Hulusi İplikçi’nin asıl hikayesini...
- Sinan ile Yasemin’in önlerine çıkan engeli...
- En çok da tüm bu olaylara karşı Sude’nin duruşunu...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER