Ancak öfkesinin asıl muhatabını bulması da çok sürmüyor.
Sema’nın halinden olacakları tahmin eden Baba namlunun ucunda. Ancak hiçbir şey
anlatmıyor. Sefer ise çok daha zor bir durumda buluyor kendini. Bir an Sema’yı
yatıştırır gibi olsa da Baba alttan almayınca ortam iyice geriliyor.
"İkiniz de biliyordunuz. İkiniz de sakladınız benden."
"Ya sen? Ya sen nasıl yaptın ya?"
"Tamam indir o silahı, adam gibi konuşalım."
Geldiğimiz noktada SefSe’ye inancım nasıl bir anda artmışsa,
bölüm sonunda tek el silah sesini duyduğumuzda Sefer’in Sema’yı vurmuş
olabileceğine ihtimal bile vermemiştim. Arada kalmaktan iyice kafayı sıyırıp
kendine bile sıkar ama Sema’yı vuramaz demiştim. Ya siz?
"Yemin ediyorum çekerim."
"Kulun kurbanın olayım beni mecbur bırakma Sema, indir o silahı!"
Devam edecek…
*Beni öp sonra doğur beni: Bir Cemal Süreya şiiri.