En mutlu olması gereken doğum gününü zehir
etti kıza Ali, hem de bir hiç uğruna, dinlemeden anlamadan. Gözlerindeki parıltıyı
sevinci önemsemedi hiç, yerle bir etti. Geriye bir tek uzay kalmıştı ikisinin
birlikte mutlu olabileceği ama Selin artık kendini Pluton kadar yalnız ve
dışlanmış hissediyordu. O yüzden yüreğini açtığı uzaydaki mavi gözlü çocuğa
‘hoşça kal’ diyordu bu kez paramparça bir halde.
İşte bunlar olmaya başladığından beri mutluluk
aramayı bıraktı AlSelciler #alsel’i arıyoruz biz. Derinliklerinde kaybolduğumuz AlSel'i geri istiyoruz. Aşkına aşık olduğumuz Ali Mertoğlu’nu geri istiyoruz, Selin’inin tek bir bakışıyla
eriyip giden Ali Mertoğlu’nu geri istiyoruz, Selin’in gözlerindeki hüznü silmek
için çırpınan Ali Mertoğlu’nu geri istiyoruz. Ama ama her şeyden önce aşkından
şüphe etmediğimiz Ali Mertoğlu’nu geri istiyoruz çok daha geç olmadan.. Hala
Ali’nin bakışlarında gizli bir şeyler Selin’in her şeye rağmen gülüşlerinde
gizli.. Çok uzağa gitmiş olamazlar..
En başta söyledim, "mutluluk aramıyoruz" diye ama
bu mutluluğu hak etmediğimizden değil, biz AlSel’le acıya da varız yeter ki
#alsel bizim #alsel’imiz olsun. Anlatsaydı herkes anlardı, anlatıyor Selin ama
anlamıyor Ali. Anlatıyor AlSelciler, ama duymuyor kimse.. Şimdi sarılsak da
geçmiyor o yüzden soruyoruz : “Bizim de sonumuz bir inşaat çukurunda mı bitecek?”