Merve Yıldırım
Kadir ve Ailesi...
Babam ve Ailesi ne hikayesi ne tanıtımlarıyla hiçbir şekilde
ilgimi çekmemişti. Bülent İnal, Ayça
Bingöl ve Ceyda Düvenci’yle yıldızım barışık olmasına rağmen tanıtımlarda Bülent İnal her zamanki gibi, Ayça Bingöl heyecansız, Ceyda Düvenci ruhsuz gelmişti. Daha yayın
günü belli olmadan kafamda bitirmiştim Babam ve Ailesi’ni. Yayın gününde de
İçerde'yi tercih ettim. İçerde için ilk bakış yazarken de Babam ve Ailesi’ni dinlerim diye düşündüm. Sonra da yatıp uyuyacaktım. Ama uyumak ne
mümkün Kadir karakterine saplandım ve o sondaki jenerik dönene kadar yerimden kalkamadım.
Esasında Babam ve Ailesi’nin alıcısı değilim.
Caner Şahin’in ışıltılı performansına
denk gelmesem bir daha dönüp bakmazdım bile fakat onun gözlerindeki ışığı
gördükten sonra diziye de kayıtsız kalamayacağımı fark ettim.
Caner Şahin yolun çok başında. Ama
delicesine bir tutkuyla giydiği karakteri üzerine cuk diye oturmuş. Gözlerinde yılların getirdiği kırgınlığı, bir
yandan perdelemeye çalışıp bir yandan içinden taşsın istediği öfkesi çok
değerli. Heyecanla ve merakla izledim Kadir’i. Ve şu anda da aklımda sadece
Kadir var. Etkisinden çıkmak istiyor muyum? Hayır. Dilerim
yolu hep aydınlık olur. Gözlerine yerleşen oyunculuk aşkı hiç sönmez. Daima
keyifle yürür bu yolculukta.
Babam ve Ailesi’ne
gelecek olursam, çatışması güçlü. Hikayeyi bir değil birçok yerden
yakalayabilirsiniz. Fakat rejisi hiçbir yenilik vaat etmiyor, bu açıdan bana
çok uzak kaldı. Genç kadro ışıltılı, Caner Şahin ise kat kat ışıltılı.
Babam ve Ailesi, reyting yarışında ne
yapacak göreceğiz. Şu an için tek istediğim ekranda, Caner Şahin’in yolunu aydınlatacak
kadar zaman bulması. Çünkü Babam ve
Ailesi benim için bu andan itibaren Kadir ve Ailesi...
Tüm ekibin emeklerine sağlık, reyting yarışında şansı
bol olsun...
Yazı devam ediyor...