Siz hepiniz, Cihan tek!

İnsan en çok kime güvenir? En zor zamanlarda yanında dimdik durana mı? Yoksa en çok sevdiğine mi? Dostunu düşmanını nasıl ayırt eder? Yıllarca can dostum dersin, kimselere anlatamadıklarını ona anlatırsın ama gün gelir seni bir hiç uğruna arkadan bıçaklar. Beraber geçirdiğin yıllar değil, beraber yaşadığın anılar daha önemli dersin, değer verirsin ama bir bakarsın hepsi koskoca bir hiçmiş. Onun gözünde hiçbir değerin yokmuş. Önce öfkelenirsin. Sinirini ondan çıkarmaya çalışırsın. Sonra yavaş yavaş öfke yerini hayal kırıklığına bırakır. Ve en sonunda da zamanını o insana ayırdığın için kendine kızarsın. En değerli zamanlarını boşa harcadığın ve onun gözünde aslında bir hiç olduğun gerçeği tokat gibi çarpar yüzüne. Ömür boyu kendini affedemezsin. Eh konuyu kime getirmeye çalıştığımı anlamışsınızdır. Dilara’dan bahsediyorum. 

Öncelikle sormak istiyorum. Dilara kuzum, ne yapıyorsun? Senin bu yaptıklarını insan düşmanına yapmaz. Üstelik Cihan senin 20 yıllık hayat arkadaşın. 2 çocuğunuz, beraber paylaştığınız binlerce anınız var. Demek ki sen son 20 yılına hiç saygı duymuyorsun. Yoksa neden Cihan’ın arkasından iş çevirip yönetim kurulunun başına geçesin ki? İsteseydin Cihan sana bırakırdı koltuğunu. Şimdi bu yaptığınla Cihan’ı tamamen karşına aldın, dönülmez bir yola girdin. Candan hiç ummadığın bir anda yüz üstü bırakınca seni kim toparlayacak çok merak ediyorum. Şu 39 bölümde Cihan’ı az çok tanıdıysam Dilara’ya ne kadar kızarsa kızsın her düştüğünde yine o kaldıracaktır. Ne Ozan ne de yıllardır içinde tuttuğu aşkı itiraf eden Harun…

Kabul edin, Cihan çok iyi toparladı durumu.

Gelelim yazının başlığında da belirttiğim gibi Cihan’ın “siz hepiniz ben tek” diyerek herkesi karşısında bulduğu anlara. Sayfayı çeviriniz lütfen. :)

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER