Geç hiçten iyidir
İstanbullu Gelin her ne kadar 83.bölüme Nazif’yi bizden almayarak güzel başladıysa da finalinde ağzımız açık öylece bakakaldık ekrana. Finale gelene kadar her şey çok güzeldi hâlbuki, hastalar iyileşmiş, düğümler çözülmüş, aile kenetlenmişti. Finale gelene kadar olan mutlu anlardan bahsetmek isterim önce.

Sonunda Faruk’un uzun masa hayali tamamen gerçek oldu ve Anastasya’dan Adem’e herkes bir masanın etrafında birleşti. Adem’in iyileşeceğine bu sefer tamamen inandım, bundan ilerleyen satırlarda daha detaylı bahsedeceğim tabii. Osman ve Anastasya da Esma’nın onayını aldıkları için mutlular. Esma’nın onayını almış olabilirler ama bana hala zerre kadar inandırıcı gelmeyen bir çift, neyse finale 3 kala onlar için dertlenemeyeceğim artık. Mert ve Dilara’nın arası iyi, Senem ve Süreyya barıştı, herkes mutlu, herkes sevinçli. Daha ne olsun? Aslında tam da o sahnede bitecek bir dizi finalimiz olabilirdi mesela ama hayır, elem ve keder bir İstanbullu Gelin izleyicisinin olmazsa olmazıdır. Yanında her şeye rağmen verilen bir doz umutla birlikte elbette.


İkiniz de mutlu olacaksınız artık 

Beni en çok sevindiren anlardan bir tanesi Dilara’nın Adem’i doğum gününe çağırması ve artık gerçekten arkadaş olduklarını hem onların, hem bizim görmemiz oldu. Okuldaki o konuşma, Dilara’nın Adem’i kendi sözleriyle teselli etmesi şahaneydi. Bu arada bu iki defa oldu bölümde, bir Fikret bir de Dilara Adem’e ‘Sen beni sakinleştirmek için ne demiştin hatırlıyor musun?’ dediler. Adem iyileşti de etrafındakilere tavsiyeler veriyor, gel de mutlu olma şimdi. Dilara ve Adem’in iyi anlaşması Umut’a verebilecekleri en iyi hediyelerden biri ve nihayet ikisi de aynı niyete geldi. Yürümeyecek bir ilişkiyi zorlamak yerine mutlu olabilecekleri insanlarla ayrı ayrı hayatlar kurup evlatlarını iki huzurlu insan olarak yetiştirmeleri çok daha güzel. Üç sezonun sonunda bu noktaya geldiğimiz için Dilara ve Adem konusunda son derece mutluyum, içim çok rahat. Adem’le ilgili sevindiğim tek nokta bu değil tabii. Hayatı boyunca beklediği o özrü Esma Sultan’dan duymak da Adem için çok önemli bir iyileşme eşiğiydi ve nihayet bunu da aştı. Çoluk çocuk sahibi koca adam da olsa o özrü duymadan iyileşmeyecekti ve belki kendisi bile farkında değildi bunun. Ne iyi oldu da Esma gelip babasının saatini Adem’e verdi, ona sarıldı, onu aileye bir kere daha kabul etti. Şimdi bir de Güneş’le barışırsa tam olacak.


Aşırı tatlısınız ne diyelim 

Geçen bölümün sonunda bizi elimiz yüreğimizde bırakan Nazif çok şükür iyileşti ve ikiz bebeklerin müjdesini aldı. O sevinci, o heyecanı nasıl naif, nasıl gerçekti. İyileşince ağladık, sevinince ağladık, hepten ayarlarımızla oynadı Nazif iki haftadır sağ olsun. Bir de Esma gelip ikisinden de özür dilediğinde ve ne kadar üzgün olduğunu söylediğindeki o samimi halleri, bir an bile olsa Esma’yı suçlamamaları, ikizleri görebilsin diye dilemeleri ne kadar temiz kalpli insanlar olduklarını bir kere daha gösterdi. Nazif ve Gülistan o ikiz bebeklere şahane bir aile olacaklar, bundan şüphem yok.


Buna nasıl dayanacağız?

Her ne kadar Nazif iyileşse ve Esma Sultan’a hiç kızmasa da Esma’nın sebep olduklarını duyunca yaşadıkları hepimizi dağıttı. Esma’nın evden gidiş kararını da şüphesiz tetikledi bu olay. Herkesin Esma için üzülmesi ama ellerinden bir şey gelmemesi, Garip’in o çaresiz bakışları içimize işledi hep. Öyle bir dizi haline geldi ki İstanbullu Gelin, düpedüz konakta yaşıyoruz sanki. Ve tabii bir de Esma’nın o perişan halini İpek Bilgin öyle bir oynadı ki, uzun süre aklımızdan çıkmayacak gibi görünüyor. Kimseye içini açamayan, yanında kimseyi istemeyen Esma’nın sonunda Faruk’un göğsünde ağlaması ve ona sığınması da ayrı bir dramdı. Faruk’un ulu çınarlar gibi gördüğü, dünyayı tek seferde yerinden oynatabilecek kadar güçlü olduğuna inanarak büyüdüğü annesini o halde görmesi, hem onu hem kendisini teselli etmeye çalışması çok üzdü, çok.


Bırakmayın bir daha birbirinizi

Bölümün bir diğer mutlu sahnesi ise Süreyya’nın Senem’le barışmasıydı. Evet aralarında geçenler çok zor ama ikisinin küs kalması da bir o kadar zor, üstelik hiçbir şeyi düzeltmeyecek. Süreyya’nın kendisinde teyzesini affedecek ve geçmişiyle barışacak gücü bulmasını da çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Belki de bunalıma girmeyecek ve mutlu bir final izleyeceğiz. Olur mu dersiniz?


Ah be Esma, nereye böyle?

Tüm mutluluklarımızı boğazımıza dizen bölüm finalinden sonra bakalım önümüzdeki bölüm neler olacak? Boranların Esma’nın peşinden gitmeyeceğine ihtimal vermiyorum, kalabileceği her yeri arar ve Esma’yı illa ki bulurlar. Peki ya sonra? Finale dört kala herkese iyi seyirler dilerim.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER