Jet Sosyete 2 Mayıs itibarıyla TV8’deki son bölümü ile
televizyon yolculuğunu bitirdi. Gülse Birsel’in sosyal medya hesaplarından
duyurduğu üzere diziyi önümüzdeki sezon başka bir platformda, 40-50 dakikalık
daha kısa bölümlerle izleyeceğiz. İki buçuk saatlik dizi yazana, çekene,
oynayana ve hatta izleyene dert aslında. Özellikle de komedi dizisi söz konusu
ise iki buçuk saat gülmemiz neredeyse imkansız. Bu yüzden de taklitler,
şarkılar, şive komikleri, abartılı davranan karakterlerle ve biraz da vasat şakalar
komikliklerle dolduruluyor süreler genelde.
Yine de Jet Sosyete’nin (genel olarak tüm dizilerin ama şu
an konumuz Jet Sosyete) tek probleminin uzun yayın süresi olduğunu söylemek
aklımızla epey bir dalga geçmek olur diye düşünüyorum. Henüz Gülse Birsel’in 40
dakikalık bir dizisini izlemediğim için fikir belirtemeyeceğim ama dijital
platformlarda epey 40 dakikalık yerli yapım izleme imkanı bulduk yakın zamanda
ve maalesef hepsi için ‘Oooo süper dinamik bir dizi, işte bu’ dememiz mümkün
değil. Dijital platformlarda yerli işler görmek elbette hepimizi mutlu eden bir
gelişme ama iki buçuk saatlik dizi
mantığıyla çekilip kırk dakikaya bölüştürülmüş gibi duran bir kısım iş görmedik
desem de yalan olur.
Yerli ekranlarımızın en başarılı komedi dizilerinden biri
olarak akıllarımıza kazınan Avrupa Yakası’ndan parçalar izliyorum bazen
YouTube’da. Bunu yapan o kadar da çok insan var ki YouTube kanalı hep çok
aktif. Mesela geçen gün şöyle bir cümleye denk geldim Burhan Altıntop’un
kurduğu ‘Ofiste seksleşmeniz bitti.’ Bu cümle herhangi bir ahlaksızlık
içermemekle birlikte söylendiği anı süper yükselten ve Burhan’ı tam olarak
anlatan, dolayısı ile de izleyeni çok güldüren bir cümle. Jet Sosyete’ye ya da
başka herhangi bir diziye böyle bir cümle yazmak pek mümkün değil artık, yarısı
duyulur yarısı duyulmaz. Tek tek, cümle cümle yazamam elbette ama bunun gibi
çok örnek var, hoop gitti komikliğin bir kısmı.
Sonra bir de kendini tekrarlayan karakterler var. Evet
komedi dizilerinin birbirlerine benzerliğini görmek, belirli kalıplardan
ilerlediğini bilmek için sektör profesyoneli olmaya gerek yok. En basitinden
mesela aynı anda hem Friends’i hem de The Big Bang Theory’yi yakından takip
etmişseniz iki dizi arasındaki benzerlikleri, karakter tiplerini
anlayabilirsiniz. Bu tüm dizilerde olabilir. Ama işte bir de hep neredeyse aynı
oyuncularla, benzer şakalarla, şive komiğine kadar birbirinin benzeri işler
olunca insan sıkılıyor, şişiyor, ‘Benimle geçtiğiniz dalgaya mı gülsem acaba?’
diyor.
Dijital platformda yayınlanmak bazı açılardan özgürlük
getirecektir elbette (ki bu özgürlüğü de her cümleyi küfürle bitirmek olarak
algılayan yerli yapımlar gördük, aman diyeyim, gerçi Gülse Birsel’in konuyu bu
kadar yanlış anlamayacağına eminim) ama bir de para verip izlediğimiz diziden beklentimizin
daha yüksek olduğu gerçeği var. Gülse Birsel’in Instagram’da ‘Bir sonraki sezonda televizyonda değil,
başka bir platformda olacağız’ yazdığı gönderinin altına gelen ‘Keşke dizi
bitmeseydi’, ‘Keşke izleyebileceğimiz bir yerde olsaydı’ yorumlarından bile
belli insanların kafasındaki dizi izleme kültürünü değiştirmenin zorluğu. Ne
kadar gelişme olursa olsun, para verip dizi izleyen izleyici sayısı belli bir
sayıyı geçmedi hala. Çok büyük bir kısmı ise hala televizyonda olmayan dizinin
bittiğini düşünüyor. Para verip dizi izleyen
izleyici sayısı kısıtlıyken bir de o kitlenin Jet Sosyete’yi tercih edip
etmeyeceği benim için büyük muamma zira yerli televizyon için biricik gibi
görünen bir iş, dijital platformlara ve yabancı dizilere erişiminiz varsa aşırı
sıradan gelebilir. Umarım öyle olmaz ve Gülse Birsel’in özlediğimiz kalemine
kavuşuruz. Diziye uzun bir yayın hayatı, izleyenlere iyi seyirler dilerim.