Dakika bir, gol değil gözyaşı 1000… 24. Bölüm Pelin'ciğimizin ağlamasıyla başladı, minik bedenin haykırışı
içime işledi Allah cezamı vermesin. Birkaç aydır tanıdığı
Tarık'cığının omzunda gözyaşlarını silmek isterken,
onun da bildiğini öğrenmesi güvenini erken yaşta mı kırdı
acaba? Söylenilememiş boşanma olayı, yalanı doğurdu ve yalan
Pelin’in aslında daha ağır yaralanmasını sağladı.
Bakışlara bak..
Pelin’in
yakışıklı kahramanı Tarık ise orta yaş kahramanı da Cüneyt
Bey, nam-ı değer Cücük.
Evine aldığı gibi deşarj olmasıyla Pelin kendini Can’ın
yanında buldu ve internet aleminin Can-ı gönüllü, bu bölümün
uyku halli üniversitelisi #pelininplanı hastagini yarattı.
Fatih
& Miray ikilimiz bu bölümde kahvaltıyla geçiştirme yapıp
kendilerini muhtemelen sonraki bölüm maceraları için nadasa
bıraktılar. Bunların aksiyonlarını kardeş Gülay ve Can ikilisi
alıp, Ercan’ı nakavt ettiler.
Hasta mı oldun sen?
Gülay
demişken bu hafta bir EsGül yaratıldı bence, rengarenk coğrafyacı
Esma, tembel Gülay’a ders verdi. Ayyy müstakbel gelin kaynana
EsGül çiftine bayıldım!. En sevdiğim şey, bölümler ilerledikçe
başka kumrular yaratılıp teraziyi dengede tutmak.
Spora
girmeyeyim dedim; ama senaristler ille de maç demiş. Tamam çömez
öğrencini kıskandın Tarık'cım; ama iki ezeli rakip ebedi dostun
maçına bilet alıp da öyle lay lay lom girilmez ki stata! Saç
baş yolunur maazallah. Hadi onu geçtim, nazik Tarık montu
giydirirdi.
Hasta olan Güneş ile film keyfi ve iyileştirme
seansıyla hadi hadi yine gönlümüze girdin. Cem Özkan müziği
de cuk oturmamış, beş yıldız olmuş.
Herkes burada sen nerdesin?
Hiko
& Gazo da bu hafta duygusal mod vardı ki oyyyy ki ne oyy... O
Gazanfer ki, Hakan’a nasıl efelendiyse annesinin yanında da bir o
kadar anneci. Pelin’in bahanesiyle annesine daha yakın olup, eski
günleri yad etti. Annelerin gözünde çocukları hiç büyümüyor.
Cücü
Bey, seminer seferinde yol arkadaşını derinden yaraladı; ama
işi toparladı.
İşte
bu hafta yine yine Pelin kızımın günüydü. O mimikleri mi
yersin, o jestleri mi seversin, alıp kızı mı ısırırsın
bilemem; ama küçük kızın gözünden AYRILMA ancak bu denli
hafifletilip, ancak bu denli güldürebilirdi. Hayır, Gazanfer’i de
kendine benzetti, hatta Gülay Teyzoşu ‘Hayır’ diyerek hayali
Hakan’a tavrını kurdu. Evdekiler bunu Pelin Travması zannederken
oyun olduğunu anlamaları sevindirdi. 9’dan 99’a herkesi içine
aldın ya aferin minik fıstık.
Şiddetli
duygusal gecede Gazo’nun sözünü der giderim.
“Arkadaş
delirmede halk günü mü? Toplu cinnete mi denk geldim ne oluyor?”
Ayfer Akay