İlkler önemlidir. İlk kelimeler, ilk adımlar, ilk anlar…
Hülya, kızının ilk kez ‘anne’ dediğini duyamadı, ona doğru attığı ilk adımları
göremedi, ilk kez gülümsediği o ana da denk gelemedi. Ama yetiştiği yerden
ilklerine dokunmaya başladı Hülya. Bahar’ın ilk defa baba kucağıyla tanışmasına
şahit oldu. İlk defa anne babasının yanında yatışına bir de.
Endişe ve güven
Bir çocuk için anne babasının arasında uyumak, o güveni
hissetmek yıllar geçse de unutulmayacak bir histir. Bahar’ın bugüne kadar
yaşamadığı, ilk defa o evde tattığı bir his. İlkler önemlidir, güzeldir. Ve
Bahar nice ilkler yaşayacaktır o evde.
Aşırı eğlenenlerde bugün!
Geçen hafta Bahar’ın yuvasına dönüşüyle tam bir aile olmuştu
Junior Cevherler. Şimdi ise ailenin geri kalanının da gelmesiyle kocaman bir
yuvaya dönüştü başlarını soktukları o çatı. Koloni misali hep beraber yaşamaya
bir türlü anlam veremeyen ben, Cevher Malikanesi’nin o kaotik fakat eğlenceli
ortamını öyle çok seviyorum ki hep birlikte yeniden malikaneye taşınsalar sesim
çıkmaz.
Finale doğru yavaş yavaş yürüdüğümüz bu yolda hikaye de
doğal olarak biraz yavaşladı. Bundan sonrasında yeni yollar açılmayıp, açılan
yollar kapatılacağı için standart bir Hayat Şarkısı bölümüne göre daha az olay
oluyor son iki bölümdür. Bu demek değildir ki bölümler boş. Aksine o sıcacık
ailenin farklı güzelliklerini gözler önüne seriyor sahneler. Ve geçmişe usul
usul dokunuyor hikaye. Sanki bir saygı duruşu başladığımız güne.
Her şey bir bakır çubukla başlamıştı.
Bundan tam 52 hafta önce, içimi cız ettiren Emine’yi,
hikayeye büyük bir merak beslememe neden olan Salih’i hatırladık bu hafta.
Bayram Cevher, köyümüze geri dönüyoruz dediği an -daha flashback bile girmeden-
Emine geldi gözümün önüne. Bayram’ın büyük aşkı, Salih’in bir türlü ‘alamadığı’
Emine.
Aldığımız, verdiğimiz nefesler bir şeylere sahip olmak adına... Kimimiz bir dostluğun peşindeyiz, kimimiz yeni bir iş; kimimizse bir aşkın
peşinden savrulup duruyoruz. Bazılarımız ise peşinde olduğu şeyin arkasından
ilerlerken etrafındaki cam bardakların farkına bile varmıyor; kırıyor, döküyor.
Hülya, Kerim, Bayram Bey, Hüseyin, Süheyla, Hazer, Ziya…
Hiçbirinin birbirinden farkı yok aslında. Sadece biri altılı cam bardak
setini bozacak kadar zarar verirken, diğeri tüm takımı paramparça ediyor.
Hülya ve Kerim’in asıl sınavına gelecek hafta şahit
olacağız.
O odaya yatak değil kanepe koymaları <3
Hüseyin ve Zeynep de büyük sınavdan çıkmış gibi görünüyor,
yakında kızlarını da alıp nikah kıyarlarsa şaşırmam hatta pek mutlu olurum.
Hüseyin’in evlilik konusundaki hataları yıldızlara uzansa da Zeynep’in gönlü de
ondan başkasında değil işte. Arada da Ceren var.
Yürümekle yollar aşınmazmış.
Bayram Bey ve Süheyla Hanım’ın sınavı ise asla bitmez. Onlar
bir iyi, bir kötü yuvarlanıp gidecekler. İyi günde, kötü günde birbirlerinin
yanında olmaya söz vermiş olsalar da nikah memuru Bayram Bey’in ne kadar tatlı
bir sarhoş olduğunu bilmediğinden Süheyla Hanım’ın kalbi yine kırılıverdi.
Normal zamanda ses etmeyeceği bir şeydi belki ama üst üste gelince gitti,
giderken hesap edemediği bir şey vardı tabii. Ee ortalık yangın yeri,
Cevherler’in başı dertten kurtulur mu?
Neyse ki iyi günde de kötü günde de sevdiklerinin yanında
olan Hülya gibi bir gelinleri var Cevher ailesinin. Hülya sevgisini de
nefretini de öyle güçlü yaşıyor ki, bugüne kadar da başına ne geldiyse bundan
geldi zaten. Kerim’i sevmese, Filiz’le mücadele eder miydi? Ya da Cem’den
nefret etmese, Bahar’ı 9 ay karnında taşır mıydı?
Düğme bile büyüdü.
Cevher Ailesi’ne dokunan her birey, Hülya’nın nefretini
tadacaktır fakat artık Hülya’nın da durulması gerekiyor. Fragmanda yine resti
çeken bir Kerim görmekten pek hoşlanmasam da bu durum ona sonuna kadar hak
verdiğim gerçeğini de değiştirmez. Evde annelerini bekleyen üç tane bebeğin var
Hülya, ya sana bir şey olursa?
Bazı sorunlar çözülmez, halının altına süpürülür. Görünen o ki; Hülya ve Kerim'in bazı sorunları da halının altına süpürülmüş. Hülya, sevdikleri için fedakarlık yapmayı hayatının merkezine almışken, Kerim ise Hülya'nın bu huyunu hala benimseyememişken bu meseleler döner dolaşır karşılarına çıkar. Bugüne kadar Hülya hep yalnızdı; fakat olası bir ayrılık durumunda Bahar'ı bırakmayacağı bu kadar açıkken Kerim'in bu şekilde tehdit etmesi biraz da kendine zarar değil mi? Sen Bahar'dan ayrılabilecek misin Kerim? Hiç sanmıyorum.
Hülya ve Kerim'in birlikte yaşamayı öğrenmesi lazım. Ve de arkadaş olmayı... Yoksa Bayram Cevher ve Süheyla Cevher gibi ayrılıp barışarak ömürlerini geçirecekler.
Yazı devam ediyor...