Hayat Şarkısı’nın kurgusal dünyasının temelinde üç babamız
var. Bayram Bey, Hüseyin ve Kerim. Aralarındaki en iyi baba açık ara Kerim.
Hatta öyle ki, Kerim Cevher benim için Türk televizyon tarihinin de en iyi
babalarından biri. Bu sadece “Ah benim canım oğlum, kızım.” bakışlarından
değil, bilincinden de kaynaklanıyor. Başka bir erkek karakter olsa Bahar’a
salıncağını seçtirmezdi, gider kendi uygun gördüğü salıncağı alır bahçeye
kurardı. Ama Kerim Cevher bunu yapmaz, Bahar’ın kendi salıncağını seçmesine
şans tanır ve küçük bir kalbin kişilik gelişiminde rol oynar. Minicik, düğme
kadarcık bebeğine anlamayacağını bildiği halde çalışmalarından bahseder. Bağ
kurmak ister, bunu da en iyi bildiği noktadan sağlar.
Bölümün en gözlerden kalpler fışkırtan sahnesiydi, net!
Kerim Cevher, babalığın hükmetmek olmadığını çok iyi bilir.
Biraz deneyimlerinden, biraz hayat görüşünden destek alarak kurduğu dünyasında
babalığın ne olduğunu da haykırmadan izletmeyi tercih eder. Bahar’a “Kızım!”
diye sarılmaz, bilir ki önce Hülya tutmalıdır Bahar’ın elinden. Fakat ona öyle
sıcak yaklaşır ki, Bahar zaten onun kızı olmuştur. Bilir ki, Bahar’la elleri
ayrılmamak üzere birleşmiştir. Ve yine bilir ki Hülya hazır hissettiğinde o
evde Bahar’ın odası hazırdır.
Melek, her şeyi atmış.:)
Hülya’nın Bahar’ı almamasına, Melek’te bırakmasına
kızıyorum. Sonra nedenini düşünüp anlıyorum ama yine de bu durum Hülya ve Bahar
arasında daha sıcak sahneler izlemek istediğim gerçeğini değiştirmiyor. Hülya
ve Bahar birlikte vakit geçirmeli. Bunu sağlayacak olan iki kişi var; Melek ve
Kerim. Melek’in hikayede yerini sarsmadan durabilmesi için, Bahar’la kalmak
zorunda olmasını anlıyorum. Sanırım daha Melek’i dışarıda bırakmamıza zaman
var. Ama en azından o ana kadar Hülya’ların yanına taşınsın Melek de. Düne
kadar kızından habersizdi Hülya ama artık Bahar’ın aldığı nefes Hülya’nın kalbinde
yeşermeli.
Bu işi Kerimcim çözer, neden çözmesin? Çözse ya.
Hülya’nın Mehmet’e olan sevgisini asla sorgulayamam. Bahar
ve Mehmet’e baktığımda ilk etapta aynı sevgiyi hissedemeyeceğimi de biliyorum fakat bu
anne kız ilişkisinde rotayı belirlemenin de zamanı geldiğini düşünüyorum.
Üzdü...
Hülya, aylarca Mehmet’le mutlu bir gelecek hayaliyle attı
adımlarını. Mehmet’i vermemek için gözünü karartıp yapmadığı şey kalmadı. Ama
şimdi Filiz’in arkasından damla damla yaş akıttı gözlerinden. Hülya’nın
anneliği yaşadıkça hayatına verdiği yönü seviyorum. Eğer ki Hülya, Bahar’ını
kucağına almış olsaydı Mehmet’i Filiz’den asla ayırmazdı. Hatta Kerim’in
karşısına geçer, Filiz’e konforlu bir yaşam sunmasını sağlardı. İnsanlar
değişir, Hülya da değişti.
"Oğlumuza iyi bak..."
Almila Bağrıaçık… Bir an bile tereddüt etmedim Filiz’i
izlerken, bir an bile olmamış demedim. Önce çok kızdım, sonra çok acıdım,
sarılmak istedim. Filiz’le tanıştırdığın, yolculuğuna ortak ettiğin için çok
teşekkürler. Filiz’in arkasından minik, gösterişsiz hediyeler kaldı Mehmet’e.
Birkaç damla da gözyaşı…
Annelik, kaç farklı örnekle çıkıyor karşımıza değil mi?
Bayram Bey’in yokluğunda, Bade’den çay isteyen Süheyla Hanım sizin de canınızı
yaktı mı? Benim çok yaktı. Sanki Bade’nin yaşları benim kalbime aktı damla
damla. Süheyla Hanım, kalp kırmayı çok iyi biliyor. Ama keşke kırdığı kalp
Bade’nin kalbi olmasaydı. O gözyaşlarının etkisi bir şekilde çıkacak ama nasıl
çıkacak bilemiyorum.
Son hesap soruculardan Süheyla Cevher.
Süheyla Cevher… Hayatını Bayram Bey’in eşi, Hüseyin ve
Kerim’in annesi olmaya adamış bir kadın. Bu adanmışlık halinden sıyrılmasını
yürekten diliyorum. Çünkü böylesi hem ona hem de çevresine zarar.
Ve ben Sibel Melek Arat’ı özledim. O çokbilmiş hallerini,
heyecanını, hüznünü… Hülyacım, bir an evvel çocukluğunu geri çağır olur mu? Bir
de kahve makinesi kullanmayı bilme yetini.
Uçak indirmeye geldik, gideceğiz.
Hülya ve Mahir’in sahalara geri dönmesine gelecek olursak…
100.000 TL duyunca gözleri parlayan Hülya’yı anlayamasam da Mahir’i anlıyorum.
Çünkü Mahir, babasının parasını kendi için harcamayı reddeden, standart bir
şekilde geçinen bir adam. Hülya da paradan ziyade kamuflaja bürüneceği için heyecanlanmıştır
diye düşünüyordum ama neden bu kadar heyecanlandığına anlam veremedim. Yalnız
Bayram Bey’i bulmak için dedektifçilik oynamak da aşırı tehlikeli bir macera.
Bakalım, gelecek bölümde bu macera kimin başında patlayacak?
Kapat kapat, içerdeyiz kapat.
Emeği geçen herkesin emeklerinin karşılığını aldığı,
sevinçten balonlar uçuracağımız bir reyting listesi diliyorum. Heyecan da var
haliyle, haydi bakalım. Güzel bölümdü, nicelerine…