Delirmek, belirmektir Ahmet Poyraz Karayel!
Diyeceklerimi demeye hakkım belki yoktur. Zira ben Poyraz’dan geçeli uzun vakitler oldu. Köprünün altından çok sular aktı; bildim, hep gördüm. Bir köşede sessizce durarak baktım çünkü arkalarından.

Bazen susmak da çok şey anlatır albayım, siz bilirsiniz…

Kızdım. Çok kızdım. Bence bir riskti alınan. Öldü demek, Poyraz için vedalar paylaşmak bir kırmızı çizgiydi. Kırmızı çizgiler hudutsuzca aşıldı. Ondan kızdım. "Vallahi isteyerek olmadı" diye diye gitti ya Ayşegül, vallahi isteyerek olmadı albayım!

Çizgileri, sınırları biz belirliyoruz gibi ya bu hayat, değil! Bir yerden sonra olay senin parmak uçlarından çıkıyor, sen orada öylece kalıyorsun, hayat senden geçip gidiyor ve ne varsa ‘asla’lara dair neon ışıklarıyla seçip çiziyor senin için çizgileri. Kalıplara sığmak değil, yaşamak bu! Yaşamaya çalışmak aslında daha çok. Poyraz’ın ölmesi daha doğrusu öldü gösterilmesi bir yol ayrımıydı benim için. Bir karar vermem gerekiyordu. Eğer kalıp devam etseydim yolumda, karşılıklı yıpranacak, eskiyecektik. Ben, benim hatıramdaki Poyraz Karayel olarak kalmasını diledim, yıpranmamayı ve yıpratmamayı, tercihimi öteki yoldan yana kullandım. Doğrusu da yanlışı da banadır. Açıkçası iflah olmayan bir kararsız olarak, verdiğim üç beş kesin karardan da pişman olmak pek adetim değildir.

Üzülmedim çünkü bence bitmesi gereken bir işti, bunu hep söyledim. Eyvallah güzeliz, başım üstüne çiçeğiz, en çok söyleyenlerden biri bendim bunları zamanında ama bir tat tuz olayı var ya işte o kaçınca maalesef geri gelmiyor. O yüzden dedim ki bir yerden sonra, bitsin, bitsin çünkü sonu olmayacak, yaratılan dünya ne kadar ustaca olursa olsun insanlar önünü görememeye başlayacak, o işte öyle olmaz, olmamalı.

Burada kanala da birkaç şey söylemek isterim çünkü bu final de emeği(!) büyüktür. Şunu kabul edelim ki, bu kanal da bir dizi izleyecekseniz her an bitmesine hazırlıklı olarak izleyeceksiniz. Çünkü dizilerini gözünü kırpmadan harcar. Ben sektörmüş, piyasaymış oymuş buymuş anlamam, gözlemlediğime bakarım. Ben, ekran başındaki izleyici olarak diyorum ki, daha iyi olacağına kendi çapında inandığı her iş için geride, zirvede olan bir işi bırakıyorlar. Hani o ‘Ben Türk dizisi izlemiyorum canım ya hep yabancı!’ diyenler vardır ya, şu an aynı o ekiptenim ben de. Birinci sebebim de budur. Benim kıymet verdiğim, başında saatlerimi geçirdiğim işe sen yayıncı olarak kıymet vermiyorsan konu tarafımda kapanmıştır. Üzülerek belirtiyorum; evet, Poyraz Karayel final yapması gereken bir işti ancak böyle cumburlop, hadi final diye sezon ortasında harcanacak proje de değildi. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER