Kısa kısa..Tüm bunlar yetmiyormuş gibi sanki çok ihtiyaç varmış gibi ortaya bir de Seda'nın eski kocasının gelmesi gerekiyordu. Çünkü bu da akla gelen on ikinci fikirdi. Ve o kimin aradığı belli olmayan o telefondan biz bunun mesajını hiç anlamamıştık. Olan yine Sinan'a oldu, yanarım yanarım ona yanarım. Fragmandan da malum olduğu üzere, diyalogları bizden esirgeyen pek sevgili ekibimiz sayesinde, Seda durumunu asla açıklayamamış. Kader yine iki ters bir düz örmüş ağlarını, Sinan puding yapan baba-kızı görecek.
Yine hiçbiri yetmiyormuş ve evren bize kötü bir şaka yapıyormuş gibi... Zira yaklaşık beş dakika boyunca Ayşegül'ün İso'ya İzmir Köfte servis edişini izlememiz kötü bir şakadan başka bir şey olamaz.
Eleganlığın son kalesi, stiletto kralının şatosu Passonis'te saç başa kavgalar ve saçma sapan Neriman sahneleri izlemek, hiçbir sevgiye dahil değil. İnsan bazen hayret ediyor sevgili okur.
Pamir, sen gerçekten muhteşem bir detaysın ve hep öyle kalacaksın. Varlığının böylesine heba edilmesi beni üzüyor. Umarım twistlere doyamayan hikaye bir kez de senin için döner. Saçma sapan müzik altları ile toplantılar yapıp günü kurtarmak sana uygun değil.
Gönül bağımın sızım sızım sızladığı, tahammül seviyemin her
sahne ile azaldığı bir bölümü daha geride bıraktık. İzlediğim şeye üzülmekten
ve burada paylaşmaktan başka bir şey gelmiyor elden. Kapının ardındaki uğultuları bastıracak,
keyifli bir bölüm dilemiştim ama her zaman olduğu gibi bir isteğim yarım kaldı.
Daha az üzen bir bölüm gelecek haftanın temennisi olsun. Geçen haftayı Yusuf
Atılgan'ın "Bir gün sana dünyada katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu
öğreteceğim." sözleri ile bitirmiştim. Haklıymış, bir kez daha anladım. Beni Kiralık Aşk izlemeye devam ettiren tek şey
sevgim..
Biz sevmemize
bakalım, canım Kiralıkçılar.
Sonrasında bittiğine üzülmek yerine yaşandı diye seviniriz.
Sevgi ile.