Her seferinde çıtayı yükselten Tuna yapmışlar^^
Aklı karışık Deniz’in yanında ise onun her istediğini yapan Tuna Ertürk var. Hayalini söylüyorsun ve Tuna elinde sihirli değnek varmış gibi hemen hallediyor. Neredeyse tüm işleri. Bence bu dünyadan bile değil Tuna.^^ Sadece sevdiğin erkek olarak düşünme Tuna’yı. Böyle bir dostunun bile olması çok hoş duygu. Yetimhanedeki çocuklar için yaptığı bile başlı başına muhteşem olay. Kaç bin insan tanıyoruz, kaç tanesi böyle şeyler yapıyor. Kendi gözümden izlerken Tuna’nın hayallerine ne kadar basit diyorum. Lakin kendimi Tuna’nın yerine koyduğumda çok ama çok büyük olay. Basit; ama bir o kadar da zor. Sadece aile olmak, aile olabilmek. Mesela dürbünüyle izlediği aile onun için hayal. O aile içerisinde hiç mi kavga yok. Her şey güllük gülistanlık. Elbette hayır. Yalnız Tuna için önemli olan olgu: Aile olma durumu. Deniz ile de sadece bunu düşünüyor. Karavan içinde beraber olmaları, gezmeleri. Ne ünlü olmak önemli ne çok parasının olması. Çünkü biliyor ki sevgi oldu mu hepsi kendiliğinden gelir. Bu devirde böylesine insanları görmemiz zora yakın olduğu için her seferinde bir kez daha Tuna’ya hayran kalıyoruz.

Tuna’ya hayran kalma kısmını bir kenara itersem ben hâlâ Gölge’nin bitirmiş olduğu kitabını izlediğimizi düşünüyorum. En çok satanlar listesinin 1 numarasında yer alan (İçimden geçen dizinin her hafta reytinglerde üstte olması.^^) Seviyor Sevmiyor isimli kitabın içinden bir bölümüm izliyoruz. Tuna kendi gözünden olayları bizlere aktarıyor. Çünkü o yalnızlığını yazarak çıkaranlardan. Dizelerine hayallerini koyarak, kahramanına yol çiziyor. Ve ben yine sonunun Tuna ile biteceğini düşünmüyorum. Çünkü yazar sevdiğine iyiliğini yapıp kaçmayı tercih edecek.


Mırhıbı cınım bın gıldım^^

Yenilikler güzeldir dedim ya bunun bir örneği de ofisin yeni çöp adamı Çağdaş. Sizi bilmem ben bayıla bayıla izliyorum. Rolü çok az, karakteri berbat olabilir. Bunu keyifli ve zevk alarak oynadığı belli oluyor. Ben ekrandan pozitif enerjisini alıyorum. Aslında yemek yemeyi çok seven Tuna ile ekmek arası pizza yiyen Çağdaş güzel kanka da olabilir.^^ Ofise kattığı renk çok belli. Bir diğer yenilik de Stajyer Ayça. İlk girişiyle ofisteki erkekleri sıraya dizen Ayça ilerleyen bölümlerde adından baya söz ettirecek gibi duruyor. Tuna’nın resmini omuzuna dövme yaptıracak kadar sevmesi de hayra alamet mi beraber göreceğiz. Eğer içi temiz ise Tuna’yı mutlu edebilir. Ne de olsa Deniz Tuna’yı kıskanmıyor. Bakın bu bana göre güven değil. Eğer birini gerçekten severseniz deli gibi kıskanırsınız. İster 13 ister 23 yaşında olun. İster ilk ilk beşinci sevgiliniz olsun inanılmaz derecede kıskanç olursunuz. Üstelik bunun sevdiğinizle ilgisi yoktur. Karşısındaki kişiye olan güvensizliktir. Tıpkı ebeveynlerinizin sizi dışarıdaki insanlara karşı koruma iç güdüsü gibi siz de sevdiğinizi korur, kollarsınız. Oysa Ayça’nın şık, seksi kadın olup, Tuna’nın yanında olmasına Deniz aldırmadı bile. Diyorum ya Tuna ve Deniz’e çift olarak alışamam; çünkü yaralanmak istemiyorum. Tuna ya ona değer verecek biriyle olsun ya da kitap yazmaya devam etsin.


Mankenlere taş çıkartan Yiğit yapmışlar, on numara olmuş^^

 

Veeee sesi güzel bal göz adam Yiğit Balcı. Öncelikle Yaşar’ın şarkısını ne kadar güzel okudu. Gökhan Alkan’ı Kocamın Ailesi dizisinden beri biliyorum. Sesi o zaman da güzeldi. Lakin geçen seneler içerisinde o kadar güzel ilerlemiş ki bir kez daha bayıldım. Bence her bölüm şarkı söylesin. Bana uyar, çok da memnun olurum. Geçmişi bırakıp yeniliğe yelken açtığı için çok mutluydu Yiğit. Artık sadece Asistan Deniz vardı hayatında. Yeni bir yola, yeni bir hayata onunla başlayacaktı. Minik ellerini tutup, güzel gözlerine saatlerce bakacaktı. Tuna’nın Deniz sevdasını bilse de Deniz’in hayatında birisinin olmadığını biliyordu. Sevdiğiniz kadının hayatında kimse yok ve sizin onun patronu oluyorsunuz. İlk fırsatta hem iş hem romantik bir yemek. Ne kadar da hoş geliyor kulağa. Baş başa kalacağınız bir ortam, kemanlar, sevdiğiniz. Araya giriyorum da yemek ortamında bile Yiğit Balcı sesinden bir parça alabilirdik bence.^^ Yolu başından beri gerçeği söyleyemeyen bir kadın. Çünkü Deniz İrem ile ayrıldığını bilmiyordu be Yiğit. Ahhh kahretsin demedi mi içinden. Bir gün daha sabredemedin be Deno diye söylenmedi mi? İçinden konuşmalarıyla bir dizi daha yazılabilecek olan Deniz’in bunları söylemediğini düşünmedik dimi? İşte tam bu ortamda sevgilisi olduğunu söylemesiyle başından aşağıya kaynar sular dökülmedi mi Yiğit’in? Yol başında Tuna’ya giderken Deniz de kötü oldu. Aşık bir Yiğit’ten daha güzel olanı ise Deniz ile sevgili olacağı günü düşleyen Yiğit.

Dizi adı üzerinde uyarlama ve ben uyarlama kısmını çok sevdim. Yeter ki kimlik sahnesi gibi altı boş metinli olmasın. (Evet, orası içimde yara. Bir de Ela – Eda – Vera.) Sahneler o kadar güzel çekilmiş ki dizinin konusundan ayrı yerde. İzlerken ışığına, kamera açısına baka baka doyamadım. Yusuf Pirhasan rejisi kalp ben. Tüm ekibin emeklerine sağlık. Önümüzdeki bölümden itibaren reytinglerin de tekrardan artacağını düşünüyorum. Çünkü oyunculukları izlemeni keyfine daha uzun bölümlerce varmak istiyorum. On numara çekimin yıldızlı Gökhan Alkan oyunculuğu olan yeni fragmanı da şuracığa bırakıyorum.

Sevgiler.
Go Flamingo ışığını kırmasaydın iyiydi^.^
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER