Polat'da sadık adam çok Erhan'ı istesem verir mi acaba..

Kimseyi annesinin gözü önünde öldürmeyeceksin. Alacağın tepkiyi tahmin bile edemezsin. Nitekim zıpkını kalbine yiyince Fehmi de bunu anlamıştır. Fehmi daha yaşamaz. Hikayenin gelişimi açısından da yaşamaması gerekir. Levent Can, Vadi’de en sevdiğim oyunculardan biriydi. Muazzam bir oyuncu. Yolu açık olsun. Bu hikaye artık Kenan’ın hikayesi. Kenan’ın ve yeni düşmanları İhtiyarların hikayesi. Yusuf mu? Ne olacağını Pana Film’den başka kimse bilemez.

Yalnız ben bu Algis’e çok üzüldüm. Adam kaç sezondur (sanırım iki) Polat’dan uzak durmak için elinden geleni yapıyor ama yine de Polat’ın kucağına düştü. Üstelik en berbat ölümü de o tattı. Onun da yolu açık olsun. Eskiden Kurtlar Vadisi Pusu’da adamlar çok zor konuşurdu hatta makinelere falan bağlarlardı. Şimdi yumruğu yiyen açılıyor. Tamam Ariel’in durumu biraz yumruk ötesi ama yine de ötmesine şaşırdım doğrusu. Karşı tarafta kademe yükseldikçe öten adamlar çoğalıyor. Çünkü neyin ne olduğunu çok daha iyi biliyorlar. Körü körüne bir biat yok.

Cahit hayırdır Teksas'da mıyız? O nasıl silah tutmak öyle..

Düğünü yaptık, eli kestik, gözü çıkarttık. E şimdi sıra toplantı mekanını görmeye geldi. Sakallı abi aklımı aldı resmen. Taşın üstüne çıkana kadar nereye nasıl gireceğini hiç anlamamıştım. Hani bi şekilde ışıklar saçıp ortadan yok olsa da kabulümdü. Tabii taşın asansör vazifesi görmesi daha mantıklı oldu. Uzun zamandır Vadi’de hiç nefesimi tutup her şeyi keşfetmeye çalışırmış gibi ekrana yapışmamıştım. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemedim. Koridor, kapılar, atmosfer hepsi muazzamdı. Zaten oldum olası aplikli mekanlara bayılırım. Ortam konusunda tek eleştirebileceğim şey masaydı. Uzun masa çok daha görkemli, eski, oymalı bir şey olabilirdi. 

Devir teknoloji devri, önce Karun konuştu. Sonra Gölge içeriye girdi. Elinde yine çaldığı kılıç vardı. Haritayı yere serdi ve illuminate olmak istedi. Yani aydınlatılmak. Bu bölümün fragmanını izledikten sonra geçen haftaki yazımın altında herkes maskeli adamın Polat olduğunu zaten tahmin etmişti ama bu sahnenin etkisinden bir şey eksiltmedi. Açıkçası 12 kişinin kanının içinde olduğu bir şarabı içerseniz zaten muhtemelen bir hastalık falan kapıp veya türetip ölürsünüz. Sadece bu kadar çabuk olmaz. 

Ölmek mesele değil de en sevdiğim takımımdı :(

Polat daha önce adam zehirledi mi? Hiç hatırlamıyorum ama bölümün kahramanı zehir bir kez daha ortaya çıktı. Tüm temsilcileri tek kadehte kanlarında zehirlemek, eğer dünyanın gizli tarihinin yazıldığı bir kitap varsa epey sayfa yer tutacaktır. Zira belkide yüzyıllardır bu kadar ağır kayıp vermemişlerdir. Bu hareket de koca oluşumun tüm dikkatini Polat’a doğrultmasına yetmezse daha ne yeter bilmiyorum. Önceden çok Vadi’de çok tercih edilmeyen zehirleme yönteminin bu kadar sık kullanılmasına da şaşırdım doğrusu ama öyle güzel verdiler ki rahatsız etmedi, tekrara düşüldüğü hissine kapılmadım. Yalnız Gölge’yi çok takdir ettim doğrusu. Polat belki de hayatının şokunu yaşattı ama o hiç çaktırmadı. Üstüne üstlük kavgadan da kaçmadı. Fazla dayanamadı ama bir kötü de olsa şerefiyle öldü diyebiliriz. Babil kılıcıyla ölmesi ise ayrı bir anlamlı oldu. Zaten kılıç muhabbeti ilk ortaya çıktığında Gölge’nin o kılıçla öleceğini söylemiştim. Dövüş sahnesi biraz yavaştı ama bunun bir seçim olduğu çok açık. O yüzden eleştirilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Buraya kadar her şey bildiğimiz ama yine de büyük bir hazla izlediğimiz sahnelerdi. Tek bir gelişmeyi anlamlandıramamıştım. O da Ariel’in canlı bırakılmasıydı. Bu adam borsadan bu memleketin milyonlarca dolarını götürdü. Vadi mantığında ölümü hak ediyordu. Gelecek sezon da göreceğimizi sanırken sargılı koldan gelen bombanın sesi resmen final sürprizi oldu. Karun’u öldürmesi için onu bulmasına dahi gerek kalmadı. Polat bu hareketiyle ofisine yollanan bombanın da intikamını almış oldu. …Ve o yürüyüş. Daha önce de Polat’ın ağır çekim yürüyüşlerini burada konu etmiştim. Bu sahneleri hep sevmişimdir. Fakat bu sefer bir başkaydı. Bu sefer o koridorda öyle bir yürüdü ki orada attığı her adım başka diyarlarda depremlere sebep oldu. Öyle bir yürüdü ki ben bile laptopumu alıp kenara çekilmek istedim. Nasıl yaptı bilmiyorum ama gerçekten farklıydı ve seyirciye verilmek istenen etkiyi fazlasıyla empoze etti. Helal bu yollar sana yürü be Polat Alemdar!

Kurtlar Vadisi Pusu belki de ilk defa bir çok defteri kapatıp bizim adımıza hiçbir olumsuz soru işareti bırakmadan sezonu kapattı. Bu yaz rahat geçecek ve kaybettiğimiz karakterlere bakarsak diziye epey yeni yüz ve farklı bir hikaye eklenecek. Açıkçası gerçekten heyecanlıyım. O kadar heyecanlıyım ki Gölge gibi bir düşmanı kaybetmenin hüznünü bile hissetmiyorum. Ertan Saban ve Luran Ahmeti gerçekten büyük renk kattılar. Hele ilk bölümlerini hatırlıyorum da nefislerdi. Daha uzun kalmalarını isterdim ama böylesi harika bir finalden sonra daha fazla kalamazlardı. Yolları açık olsun. Bu seyirci onları çok sevdi. Hep güzel hatırlayacak. 

Güzel final oldu güzel...

Gelecek sezonla ilgili en ufak bir fikrimiz dahi yok. Sadece İhtiyarlar sinyalini aldık ama belki onda bile yanılıyoruz. Hikayelerin gelmiş olduğu noktalara bakarsak seyirciyi gelecek sezon için daha iyi motive edebilecek bir sezon finali olamazdı. Vadi çok ciddi ve doğru bir karar verdi. Sonuçlarının nasıl olacağını hep beraber göreceğiz ama  ben çok umutluyum. Bu arada final sahnesinde KGT ekibini tekrar görmek hoş bir sürpriz oldu. Özlemişiz çocukları. Yeni projelerde tekrar rastlaşırız umarım. 

Koca sezon boyunca beni RaniniTv'nin bu sayfasında yalnız bırakmayan, okuyan, yorumla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Bu yolculuğu keyifli kıldınız. Gelecek sezon Allah’ın izniyle yine kendi günümüzde, kendi saatimizde, hepimizin hikayesinde buluşmak dileğiyle... 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER