Osman'a gelince... Hayat ona güzel. "Bana sırtını dönmeyecektin" diyen kardeşine "anlaşmayı sen bozdun" diyerek yüreğini soğutmasından başlayabilirim mesela. Sonra "sen de benim arkamdan devlet işlerine burnunu soktun" diyerek, günahına Kösem'i ortak etmesiyle devam edebilirim. Bu günahları vebalinin altından kalkamam, bari iki fakiri sevindireyim, hallerini göreyim diye halkın arasına karışmaya çıkıp, eve (tamam saraya) gönlünü kaptırmış dönmesini de son nokta olarak şuraya bırakayım madem. Üstelik Süleyman Ağa gibi bir aceminin salladığı bütün oltalara ilk sen takıldın be Osman! Osman'a karşı yeniçeriler savaşında, tarafım yeniçerilerin yanı. Elinizden geleni arkanıza koymayın.

Zülfikar'ın Kösem'e olan bağından çok kendisinin de dile getirdiği gibi hanedanın bekası yönünde hareket ettiğini düşünüyorum. Aklınca doğruyu yapmaya çalışıyor Zülfikar, ama işte aklınca. Bir ara "acaba İskender mi daha iyi olurdu yoksa" diye düşündüğünden eminim. Şu durumda bu kadar zalimin içinde en aklı başında Zülfikar gibi... Durumun vahameti buradan belli yani.

Son sözüm Muhteşem Yüzyıl Kösem'e genel bir bakış açısı: Bu bölümün yorumunu yazmadan önce Aşk-ı Derun'un ilk bölümünü izledim. Çok net söyleyebilirim ki;bu hikâyenin en büyük sorunu senaryo. Bu bölüm neden bu kadar sürükleyiciydi? Çünkü anlatacak çok hikâyesi vardı.Ve olduğu gibi de anlattı. Kösem'de en beğendiğimiz bölümler, anlatacak çok şeyi olan bölümler oldu. Oysa ilk seri büyük olaylar anlatmadığı zaman da sürükleyiciydi. Çünkü Topkapı Sarayı'ndaki sıradan bir günü masalsı bir kurguyla ekrana taşıyor, izleyenini olayıyla değil, anlatış biçimiyle etkiliyordu. Aşk-ı Derun'daki her karakter temelde anlatılmak istenen ana olaya, o bölümün olayına hizmet etmek için değil, bizzat kendi hikâyeleri ile vardı ve ilgi çekiciydi. Mesela en basitinden,Hacı Ağa'nın anlatımından izleyip geçtiğimiz boğazın donması ve üzerinden yürüyerek geçen insanlar daha masalsı anlatılabilir miydi diye düşünmeden edemiyorum. İşte bu serinin sadık bir izleyicisi olarak, artık emin olduğum bu durumu, gelecek sezona yeni bir yola çıkmaya hazırlandığını duyduğumuz Muhteşem Yüzyıl'ın güzergâhının belirlendiği şu günlerde, söylemeden geçmek istemedim. Şimdiden yolu açık olsun.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER