Çünkü aşk, onlara çok yakışıyor.
Hülya, olgunlaşıyor. Hülya, büyüdü. Hülya’yı Kerim’in varlığı, Mehmet’in sevgisi büyütüyor. “Sen sakin olmazsan Kerim iyice delirecek.” repliği çok güzel büyümenin kanıtıdır, sevilesidir…

Hülya ve Kerim ilişkisinde aceleci davranmayanlardanım biliyorsunuz. Kısık ateşte demlenmeli aşkları, ocağın altı gerektiğinde harlanmalı, kimi zaman kıstıkça kısılmalı. Böyle çok güzeller ve ocağın altı kısık kaldıkça çok daha güzel oluyorlar.

Hülya, Kerim’i kaybetmekten korksa da Kerim henüz bu korkuyu yaşamadı. Hülya bavullarını topladığında yeniden boşaltmasa Kerim bu korkuyu yaşayacaktı. Kalbimden geçen kaybetme korkusunu derinden yaşamadan aklını başına alması. Fakat bu noktadan sonra Hülya’nın yaralı kalbini daha da incitmek ilişkilerine yarar değil zarar sağlar. Artık Kerim’in neler yapabileceğini görmeliyiz, görmeye de başladık.

Çünkü aşk, sevdiğinin canını yakmayı da gerektirir...

Hülya ve Kerim sahnesi, fonda Uğur Akyürek'in Aşk İzi ve kalp atışlarıyla yine gözlerimizden kalpler fışkırtan bir sahne oldu. “Sevin be, sarılın!” dedim, “Çünkü aşk iyileştirecek sizi.”

Kerim’in hem babasının işiyle ilgilenmesi, hem babalığı öğrenmesi, hem Hülya’yla bir olmaya çalışması derken ara verdiği kitabının yeniden gün yüzüne çıkmasına ise nasıl sevindim anlatamam. Süheyla Hanım, görüp görebileceğimiz en naif annelerden biri. Oğlunun hiçbir şeyi yarım bırakmayacağını bilmesi, ailede bir köprü görevi görmesi, yumuşacık kalbi. Bade çok şanslı bir kız, Süliş’le büyüyecek, olgunlaşacak. Tıpkı Hüseyin ve Kerim’in Bayram’la büyüdüğü gibi.

Tesbih detayının ayrıca hastasıyım.

Yeri geliyor Kerim’e de, Hüseyin’e de, Bayram Bey’e de kızıyorum. Sonra dönüp baktığımda, “İyi ki!” derken buluyorum kendimi. Bayram Baba, tüm hatalarına rağmen güzel bir baba. Bir ara baba ve oğulları meselesini de enine boyuna konuşalım istiyorum.

Güzelleşiyorsun be Mahir, züüpppersin!

Olgun Toker’in Mahir karakteriyle efsane bir performans çıkarmasının önünde de saygıyla eğiliyorum. Mahir bile değişti, Hülya’nın dostluğu Mahir’in kalbindeki iyiyi de ortaya çıkardı. Ellerin dert görmesin Mahir. Ve Nilay’a o anda yapılabilecek en büyük iyiliği yaptın, Melek’e ise ne desem bilemedim. Kan kardeşini içinde bıraktığı durum... İnsan bilmez mi Nilay’ın başına neler gelebileceğini.

Nilay ve Mahir keyifli bir çift olacak ama yine de Mine’yi de piste bekliyorum. Bir de Nilay, tüm gözyaşı rezervini kurutmuş olsun lütfen.

Küçük Hülya’nın rüyası ise öyle tatlıydı ki… Boncuk gözlü, güzel Hülya. <3 Çocuk oyuncularımızın hepsi birbirinden tatlı, hepsi birbirinden yetenekli maşallah. Yolları açık, aydınlık olsun…

Filiz’in üvey babasından kalan miras da hikayemiz için güzel bir açılım. Artık maddi açıdan güçlü bir Filiz izleyeceğiz, hayırlısı.

Bir de bu konudaki tipik Merve tepkimi vereceğim ama alt yazılarda TDK’yı ziyaret etsek çok güzel olmaz mı? Öyle işte...

Mahir, benim karnım acıktı. Ne yiyeceğiz?

Hayat Şarkısı, alıştığım tadı sonuna kadar hissettiren soluksuz bir bölümle akşamımıza konuk oldu. Bakalım Hülya, Müfit’in elinden nasıl kurtulacak? Ve koca bir hafta nasıl geçecek?

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık, nicelerine…

Sizler 14. bölümü nasıl buldunuz?

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER