Kiralık Aşk: Elma var- yerseniz?
"Of yine mi aşık olunacak güzel kadın" by Ömer

Ay benim sevgili küçük elma kurdu yoldaşlarım.. Siz vuslat mı olacak sandınız? Kıyamam daha neler! Benden size kocaman bir spoiler: Final bölümüne kadar vuslat falan yok, beklemeyin, haberimiz olsun! Misal ben, bu hafta elma görmekten içimde elma ağaçları çıktı. Annem “Kızım, al elma ye” diye bıçağı ile bana uzatınca uzak diyarlara dalıp gidiyordum, o derece yani. İşte elma ile kafayı bozunca birazcık bakayım dedim. Tahmin edersiniz ki zirilyon tane anlamı var. Ancak önde gelen anlamlarından biri, ilk çağlarda insanların yanlış yaptıkları eylemlerden dolayı hayatlarını mahvetmeleri. Ay, ben bunu okuyunca, paniklemez miyim? Nitekim öyle de oldu. Aşk-ı Memnu ile büyümüş gururlu bir neslin mensubu olarak benim için elma direktoman yasak aşk demek. Yasak aşk ne demekti küçük Behlüllerim? Yasak aşk bildiğiniz boynuzingendi. İşler bu hale gelince ben,  elma Defne ve Ömer'e nasip olmayacak diye düşünüyorum. E, o zaman “Elma değil yediğimiz bu ayva galiba”, diyerek halet-i ruhiyemizi özetliyorum:

Ay, ergenliğimizde saçımızı maviye boyayıp, serseri çocuklara Anka kuşu vermedik diye mi bu hallerdeyiz, tanrım ne büyük acılar? Yanlış anlamadıysam ve elf hislerim beni yanıltmıyorsa Galo,  Ömer’in Anka kuşu veren eski arkadaşı. Ömer’de ne romantik bir şey çıktı öyle. Tee kaç yıl öncenin el kadar armasını saklıyor. Ay içim şişti bu adamın gereksiz romantikliğinden. İşte Galo sen fındık kadar yaşın ile gel moda devi ol, bir de güzelliğin ile Ömer'in aklını başından al. “Adımız Fikret olsaydı ama soy adımız Galo olsaydı be..”  işte Galo’yu görünce aklımdan bu geçti, küçük elmalı turtalarım.. (Elma şakası yapmak istemiyorum, ama kendimi tutamıyorum, affola) Hayatıma yeteri kadar isyan ettikten sonra gelelim Galo-İplikçi ilişkisine.

Allahım neden, nedeeeeeen?

Buz dağı, karlar prensi ve bilumum soğuk nevale sıfatlarını verdiğimiz Ömer neden gördüğü her güzel kadına yürümüyor da koşuyor? Neden biz her hafta böyle olaylar ile imtihan ediliyoruz? Ağam olasan Ömer, paşam olasan Ömer iki dakika doğru dursan Ömer vayy! (Lütfen melodisi ile bir daha okuyun) diye bir cover yapıyorum güzide türkümüze, kabul edin.  Hemeen hafıza sarayınıza sığının ve Sinan'ın Ömer'e burç yorumunda okuduklarını hatırlayın. Ego ile ilgili yazılı olanları. Heh, işte dün okuduğun yorumlar gelir bugün seni, beni, bizi tırmalar. Galo ne demişti, "Ömer'in çizgisini beğenmiyorum." Yahu Ömer İplikçi yürüyen bir ego tanrısı hiç boş durur mu? Çok kuvvetle muhtemel "kadın ruhundan anlamıyor" cümlesi o yüzden gözümüze sokuldu. Ömer kadın ruhundan anlamadığını düşündüğü Galo'ya kendini kanıtlama derdine düşecek. Ömer iplikçi, "sen misin benim çizgimi beğenmeyen Galo’sun" diyerek, beyefendi çizgisinden çıkacak gibi geliyor. Sonuçta erkek egosu. Bir de bunun üstüne Ömer İplikçi olmanın egosu eklenince işler karışacak gibi.

Galo'nun gelmesi hakkında ne düşünüyorum diye merak ediyorsanız: Öncelikle sıkıldım, gerçekten çok sıkıldım. İz, güzel ve o günler için gerekli bir hamleydi. Dizinin zaten afakanlar getiren senaryosu için Galo çok mu gerekli bir hamle oldu? Bence hayır. Eğer bizim tahmin ettiğimiz gibi Defne'nin kıskançlığını izleyeceksek fena halde sinirleneceğim. Ama içimdeki küçük anarşist Ilgaz da "iyi ki geldi hoş geldi umarım Ömer'in aklını çeler" diyor. Duruun vurmayın, neden böyle dediğimi anlatıyorum.


Yazı devam ediyor..

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER