Kösem’in Murat Paşa’dan aldığı öğütler bir yana, ben bir de Kösem & Cennet ittifakına bayılıyorum. Cennet’in bölüm boyu Safiye Sultan’a gözlerini devirmesi, en sonda da intikamını alıp hoplaya zıplaya yürümesi efsaneydi. Yalnız bu ittifak şimdi kime karşı çalışacak, hayır bir tek Katarina kaldı, bir de Mahfiruze var ama ona entrikaya falan gerek yok. Halime Sultan’ın da Kösem’in ayağına çok da dolaşacağını sanmam, Kösem onun da büyük saygısını kazandı artık.
Zafer kazandıktan sonra balkona çıkmak genlerimizde varsa demek...
Kösem’ciğim hamurundaki sultanlığın hakkını nasıl da veriyor. Işığıyla herkesi etrafında pervane ediyor, Ahmed’in gözünde yükseliyor, ama tabii ki benim favorim ister cihan ister civan deyin, padişahı ayağına kadar getirmesiydi. Tatlım gebeliğini söylemek için gittiğinde Ahmed onu geri püskürtünce çok üzüldü, resmen hissettim. Hamilelik hormonlarını arkasına alıp dramalar kraliçesine bağlaması çok kolayken o savaştı. “İnce sızı”sına yenilmedi. İnsan sevdiğinden böyle intikam alır işte! O padişah buraya gelecek!
En sevdiğim kısmı ise Kösem’in kirli oynamaması. Kimsenin üstüne iftira atmıyor, diğerleri gibi çoluğun çocuğun canına kast etmiyor, herkesi kendi yanlışının ateşinde yakıyor. Hürrem taçları feda olsun tatlım sana.
Söylediği: Ben bu Kösem'i nasıl zaptedeceğim? İçinden geçen: Bana olan aşkından deli oluyor, oley!
Ahmed’ciğim, civan padişahım ise, bir yandan Kösem’i dizginlemeye falan çalışıyor ama, bir yandan da şu “ince sızı” meselesini öğrenince gülümsüyor. Ay tatlı mısın sen? Yalnız, Ahmed belki kadınların arasında bir o yana bir bu yana savruluyor ama her şeyin de farkında. En başta da Kösem’in tutku ve hırslarının, bir de nedenini bilse…
Ahmed ve Kösem’in aralarındaki tutkuyu izlemek artık çok keyifli. Beren Saat Ekin Koç uyumunu tüm olumsuz öngörülere rağmen ben başarılı buluyorum. Şimdi tek derdim var, o da Safoş’cuğumun başına neler geleceği… En güzeli hep en sona saklayanlardanım ben: Türk televizyonlarında şimdiye dek verilmiş en güzel "ben hamileyim" müjdesini şuraya bırakıp yazımı sonlandırayım.
"Kalbimde bir ince sızı var, ince ve derin bir sızı. Neden biliyor musun? Çünkü benim kalbim sensin. Ve artık bir kalbim daha var. O da senin. Bir evladımız olacak. "