Sizlere üç lezzetli ballı çörek, üç şahane dizi, konuları bir yana üç
şahane yaşlı karakterden bahsetmek istiyorum. Sözünü ettiğimiz güzelim "Ballı
çöreklerin" üç "Tatlı Cadı"sı ihtiyarlık konusundaki ön yargılarımızı
gözden geçirmemiz için bize fırsatlar sunuyor, yaşlılıkta
yalnızlık kaçınılmazdır önermesi ile adeta dalga geçiyor. Kırışmış,
yumrulmuş, pörsümüş ama bir kez tadına bakınca vazgeçemeyeceğiniz Elma Kurusu gibi üç yaşlı ve farklı karakter. Bu
üç yaşlı cadımızın benzer tarafları ise "Hayat yapıcı" kadınlar
olmaları. Üçü de feleğin çemberinden geçmiş, üçü de kaybederken
kazanmayı öğrenmiş. Artık son dönemeçte olan bu "kocakarılar"ın dertleri kendileri ile değil. Kişisel egoları ailenin, düzenin devamına
evrilmiş durumda.
Kim bunlar mı diyorsunuz? Cadılarımızın biri
hikayenin etrafında pervane olduğu muhteşem malikane Downton Abbey'den
Maggie Smith'in canlandırdığı
Kontes Violet Crawley, diğeri her koldan
akan "Spoiler" seli sayesinde kim ölüyor, kim kalıyor bir şekilde
öğrendiğimiz ama günü saati geldiğinde koşa koşa ekrana kilitlendiğimiz
Game Of Thrones'dan Diana Rigg'in canlandırdığı
Olenna Redwyne, sonuncusu ise her bir bölümü tekrar içsem dedirten tarçınlı çay kıvamında
bir İngiliz-Hint kırması olan Indian Summers'da Julie Walters'ın
canlandırdığı
Cynthia Coffin karakterleri.
Her üç dizide de onlarca şahane oyuncu, yüzlerce dikkat çeken replik,
en görkemlisinden şahane görsellik var ama biz en çok cadılarımızı
görünce bayram etmekteyiz. Üç yaşlı cadımız kadraja girer girmez pür
dikkatiz. Çünkü biliyoruz; stratejiler, planlar, kafada evirip
çevirmeler, "nasıl etsem de, allem etsem de kallem etsem de şu meseleyi
kotarıversem" diye ince ince plan yapmalar ancak onların çapında bir
kadının yapabileceği ölçekte iş çevirmeler, akıllara kuşku düşürmeler,
bir sözcükle oyun kurmalar/bozmalar, hep bu üç gönlü genç, kendi yaşlı
karakterin etrafında dönüyor. Bildiğiniz ters köşe durumları...
Bu
hanımefendilerin sahnesi geldiğinde bizde bir keyif, bir yayılma
hali hasıl oluyor, sormayın gitsin. Ama aynı zamanda tek bir diyaloglarını kaçırmamak için
teyakkuzdayız. Gevrek gevrek gülümsüyor "Hadi bakalım yine
ne hinlikler yapacak" diye meraklanıyoruz, ona buna ince ince laf
dokundurtmalarına bayılıyoruz, gerektiğinde savaş bayraklarını açmasına
hayran oluyoruz, beş hamle sonrasını görerek oynadığı hamlelere şapka
çıkarıyoruz, her bir şeyi doğru anlamasına, her ota maydanoz olmasına
ucundan sinirleniyoruz, kendisinin ve kendisigillerin doğal olarak hep
kazanan taraf olma ön kabülünden tırsarak ekrana mıhlanıyoruz.
Yaşlılığın,
yaş almanın, ihtiyarlığın, kocamanın -artık meşrebinize göre
beğendiğinizi seçin- romatizma ağrıları, yalnızlık ve depresyonla
anılmasına tüm varoluşları ile karşı duran bu üç kadının
ekosistemleri haliyle aile, topluluk veya herhangi türden bir
cemiyete ihtiyaç
duyuyor.
İşleri güçleri onun bunun işine
karışmak, hayat düzenlemek; torun torbaya yarayışlı izdivaçlar olsun,
haddini bilen hizmetkarlara yuvalar kurulsun, evlilik dışı çocuklara
çareler bulunsun, köyde küçük entrikalar çevrilsin. Bulundukları
sistemin çapına göre ülkeler yönetir, kelleler alırlar yeter ki gerekli
enstrümanlara sahip olsunlar.