Dizide Margaery ve Loras Tyrell‘in büyükannesini oynayan Olenna Redwyne, incecik kaşlı, tilki ifadeli, karşısındakini suya götürüp susuz getiren şahane bir seksenlik. Hanımefendinin rengarenk tavus kuşlarını bile kıskandıracak zevklere bayram ettiren muhteşem kostümleri var, hele baş bağlamaları, türbanı boyundan aşağı sarkıtmaları, kafada hotozları ile rahatlıkla bir tesettür efsanesi ve stil ikonu olabilir.

Olenna'mızın derdi gücü hamleler ve karşı hamleler. Kız torununu hanedanın gelini yapıp şu şeytan oğlandan bir çocuk mu doğurtmalı, yoksa şu "bir tarafa" heveskar oğlanı  kart kraliçeyle baş göz edip bir veliaht prens mucizesi mi beklemeli? Tüm seçenekler babaannemizin cebinde kullanılmak üzere beklemede. Hafif çarpık gülümsemesi, deforme olmuş kemikli ellerini dayadığı dalgın yüzünün masumiyeti sizi kandırmasın, mutlaka düşmanlarından birine ummadığı yerden vurmayı planlıyor ve sonunda kazanıyor. 

Kız ve oğlan torunlarının biri olmazsa diğerini, en tepeye yerleştirmeye and içmiş bu babaannemizin en önemli özelliği elindeki "Malları" pek iyi tanıyor olması.  Artık hiçbir şey seksenlik "Hayat yapıcısı"  idolümüzü şaşırtamaz ve torunlarının karıştırdığı haltları biliyor olması hanesinin geleceğini dizayn etmesine engel olamaz. "Neticede diğer hanelerin veletleride üç aşağı beş yukarı aynı zaaflardan muzdarip değil mi allasen o halde aralarından benimkiler başa geçiverse ne olur ?" havalarında. Yeter ki kendi hanesi gücün göbeğinde olsun. 

Aslında torunların yediği naneler büyükannemizin pek de umurunda değil, "İyi ama cicim olur böyle vakalar, sizde var daha ne skandallar" havasında dünür olmaya niyetlendiği Tywin Lannister' i bir güzel tehdit etmesi, yetmemiş gibi "Para bende, düğün masrafları da benden zaten, şimdi uslu uslu kükremeye devam et" diyerek  hakkından gelmesi ya da "Oğlum lord bilmemkim de atıyla yardan uçarken arkasına bakarak böyle gülüyordu" mealinde ölen oğluyla bir güzel dalga geçmesi. Kalbimizi fethettin tatlı cadımız, allah sana uzun ömürler nasip etsin diyelim.