Ziyan edilmiş kurgusal hayatlara dair sayıklamalar...
09 Mayıs 2015
Dramada yaratılan karakterler tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi heba olunca yaratıcısı ne düşünüyordur acaba? İnsan oğlunun, "kader- kısmet" diyerek geçiştirdiği, alın yazısı diye kabul ettiği bu ziyan olma hali drama karakterlerinin başına gelince yaratıcıları da üzülüyor mudur? Ben izlerken çok üzülüyorum. Belki kurgusal hayatın kontrol ve müdahale edilebilir olması ve her durumda akışına yön veremediğimiz gerçeğin karşısında daha umutkâr olmasını beklediğimdendir.
Kurgusal hikayeler için yaratılan karakterlerin atacağı her adım kalem sahibinin çapına mahkûmdur. Eğer heba olmuş kurgusal karakterleri tek tek incelerseniz hepsinin arkasında kabarık cv'lerine, bütün deneyimine rağmen insanı iyi bilmeyen, kendini de fazla tanımayan ham zihniyetler olduğunu görürsünüz. Doğum anı zevklidir. Macera güzel başlar. Kağıda dökülen karakter iyidir ya da kötüdür ama artısıyla eksisiyle, arızasıyla hemhal ideal bir kahramandır yaratıcısı için... Karakter analizi denilen o taş çatlasa iki A4 kağıda dökülen çoğunlukla da imlası bozuk yazgı, dizi yayına çıktığında oluşan bazı aksaklıklar sebebiyle değişmeye başlar.
Yaratıcı, Drama Tanrısı'nın acılı tokatından kurtulmak için ilk fırsatta ve önce yarattığına ihanet eder. "O bunu yapmaz!" diyerek zihniyle savaşmak, başka ve daha iyi bir yol bulmak yerine en kolay olana sığınır. Kahramanını cılk entrikadan dikilmiş iki beden küçük elbiseye sığması için itip kakmaya başlar. Olmayacak şekillere girmesini ister. Onlar ki yarattıkları karakterlere inanmaz, hiç tanımaz, asla sahip çıkmaz ve reyting şeytanına kolayca satarlar.
Allahın, kuluna yazdığı senaryo bile bu kadar zalim ve kör değilken, kurgusal hayatlar kolayca heba edilir. Tüketilir..