Yukarıdaki kolajı hazırlarken kendi kendime dedim ki: "Anahtar kelimelerle aratmasaydım ve herhangi bir yerde görseydim hangi dizi olduğunu bulurdum." Oyuncuları role hazırlarken dış görünüşlerini belli bir noktaya kadar değiştirebilirsiniz. Geri kalanı oyuncunun sorumluluğudur. O karaktere ait özel bir el hareketi, konuşma tarzı, bakış bulmak zorundadır eğer inandırmayı gerçekten istiyorsa... Fotoğraflar bana "İşte bu Mira, bu Çiçek, Duru..." dedirtti. Mira ile Serenay Sarıkaya'yı izlemeyi çok sevdik, akabinde Çiçek geldi. Serenay Sarıkaya'nın ilk başrol filmi. Daha sonra Duru.. Öyle farklı bir karakterdi ki sevmekle nefret etmek arasındaki ince çizginin üstünde yürümeye çalıştık bu da Serenay Sarıkaya'nın oyunculuğunun başarısındandı. Adeta 6 yaşından beri baleyle ilgilenen biriymiş gibi dans etti. Fi bitti, öyle değişik bir aurası vardı ki dizinin "Serenay Sarıkaya nerede oynayacak, nasıl üstüne çıkacak?"dedik. Denenmemişi deneyip "Dans da ederim, şarkı da söylerim, oyunculuk da yaparım hem de izleyicinin gözü önünde, canlı canlı." dedi. Alice oldu.
Şimdi ise onun sesinin etkileyiciliğini bilen herkesi heyecanlandıran bir role hazırlanıyor: Bergen'i canlandıracak.