Ufak Tefek Cinayetler’i ilk
bölümünden beri çok severek izliyorum ama bu sefer bir maruzatım var. Dizilerde
aşırı gerçekçilik arayarak seyir zevkimi azaltan biri değilimdir genelde ama
son birkaç bölümdür olan bitene bakınca bilim kurgu izlediğimizi düşünmeye
başladım artık.
Hemen son bölümden başlamak
isterim diyeceklerime. Pelin’in Merve’nin evini almasının ertesi günü oraya
yerleşmesinin saçmalığını atlatamamıştık ki Serhan’ın özgürlüğüne kavuşmasıyla
Merve’nin aynı gün eve dönmesinin saçmalığı ile yüzleşmek zorunda kaldık. Pelin
Merve’nin eşyalarıyla mı oturmuştu, o kadar takıntılı bir kadın Merve’nin
eskileri ile parti vermeyi nasıl yedirdi kendine? Peki ya Merve? ‘Evi aldık
Serhan’ dedi ve konu kapandı. Kızı Mila’nın odasındaki oyuncak M harfinin bile
yeri değişmemiş, evde temizlik yapılsa bile olabilecek en ufak bir değişiklik
bile yok. Merve evine dönmek için bir bölüm bekleseydi en azından, ‘O sırada
taşındıysa demek’ derdik.
Yine bu bölümde Pelin’in şantaja
boyun eğmesindeki o tuhaf anlamsızlık nasıl açıklanabilir? Öğretmenle gerçekten
bir şeyler yaşamış olsa anlayacağım ama aralarında hiçbir şey olmadığı halde bu
kadar panik olması, üstüne gidip Merve’den yardım istemesi?
Biraz çabuk gelmedin mi tatlım?
Serhan paralarını kaybedince ‘Annemlerin
Nişantaşı’ndaki eve taşındım’ diyen Merve’nin, Nişantaşı’nın göbeğindeki evden
ağaçların arasındaki Sarmaşık’a beş dakikada gelmesine ne demeli? Taylan’ın
marketten un almaya gittiği sürede Merve tüm o yolu katetmişti bile. Tamam
biliyorum hayali bir yerden bahsediyoruz ama yine de marketten un alınan süre
ile Nişantaşı’ndan gelinmeyecek bir yer olduğunu kıvrım kıvrım yollarından
biliyoruz.
Edip’in Sarmaşık’taki kulübü
işletmeye başlamasının aniliği ve mantıksızlığı? Koskoca sitedeki son derece
işlek, site erkeklerinin sürekli takıldığı mekana gelip ‘Ben burayı işletmek
istiyorum’ der demez el sıkışmaları, kaydırağın nereye konulacağı bile günlerce
konuşulurken bu konunun yönetimde hiç konuşulmaması, Edip’in elinde bezle
gezerek meşgul bir işletmeci olduğuna hemen ikna olmamızın beklenmesi?
Bir önceki bölümde Oya ve Serhan’ın
hapishane sahnelerinin aşırı saçmalığı vardı bir de çok can sıkanlardan. Sosyal
medyada da çok konuşuldu, tekrar etmek istemiyorum ama Oya’nın hapishaneye o
kadar rahat girip çıkmasının akıl almazlığı bir yana, Serhan panik atak
geçirdiğinde ‘Buraya bir kart bırakmıştı’ deyip jinekolog arayan kurum
doktoruna buradan tebriklerimizi iletmek istiyoruz.
Elbette bunların hiçbiri problem
değil, güzel akıp giden bir dizi izliyoruz nihayetinde ama bu kadar üst üste
gelmeleri izleyiciye ayıp ediliyormuş hissi veriyor biraz. Düzelmesini umar,
iyi seyirler dilerim.