Mihriban’da “Lambada titreyen alev üşüyor.” denildiği gibi, Vartolu’nun
içinde titreyen Salih üşüyor…
Mihriban, Çukur sahneleri arasında en sevdiğim sahnelerden
biri. Öyle ki kaç kere izledim ben bile saymadım.
Vartolu’nun ‘dayıcığım’ diyerek kendinden emin, yüksek sesle konuşmasının
‘Muhittin abi’ derken cılızlığı… Silahı tutan elinin titremesi. Kırmızı gözünün
daha belirgin kanlanması… Döneceği, gideceği yönü şaşırması… Tüm bunlar olurken
bir yandan ağlayıp bir yandan ‘sen de onların ölülerine saygı duymadın Vartolu’
diye yakınmam… Sarsıcı ve akılda kalıcı bir sahneydi benim için. Çok izledim,
her seferinde aynı sızı düştü içime. Ama Yamaç’a kızdım mı, kızmadım… Yapılması
gerekiyordu. Vartolu da aynısını yapardı. Duygusal bakacakları bir durum yoktu
ki zaten olayı dahi bilmiyorlar. Öğrenecekler elbette vakti gelince, o zaman Yamaç’ın
tepkisini çok merak ediyorum.
Vartolu’nun soracağı hesabı da merak ediyorum… İdris Koçovalı açısından
durumu henüz bilmiyoruz, bakalım bir de onun cephesinden dinleyince ne olacak?
Çukur uzun zamandır beklediğim, izlemek için yanıp tutuştuğum
bir işmiş de ben başlayana kadar fark etmemişim. İyi ki geldi, iyi ki bize bu
orijinal, izlemesi müthiş zevkli karakterleri sunuldu. Yolu açık, reytingi bol
olsun…